TREN YOLU DEĞİŞSİN Mİ?

30-09-2014

Diyarbakır istikametinden gelip Batman’ın içinden Kurtulan’a uzanan tren yolu, 70 yıl önce askeri mühimmatın güvenli bir şekilde taşınması için yapılmış.

Tren rayları döşenirken Alman teknolojisi kullanılmış.

Petrol’ün Batman’da bulunması ile birlikte tren, petrol taşımacılığında da kullanılmaya başlanmış.

Zaman içerisinde Batmanlılar ve bölge halkı için yolcu taşıma işlerinde de önemli bir araç haline gelmiş.

Tren yolu kurulduğunda küçücük bir köy olan Batman tren raylarına olan mesafeyi hesaba katarak gelişmiş.

Örneğin petrol rafinerisi stok merkezinin, ilk olarak petrol kuyularına yakın bir merkezde Meymuniye boğazında kurulmasına karar verilmiş ve bunun için gerekli altyapı çalışması bile kısa sürede tamamlanmış.

Ancak trenin geçiş güzergâhına yakın olsun diye rafineriyi şimdiki yere kurmaya karar vermişler.

Toprak Mahsulleri Ofisi, Hükümet Konağı, Belediye hatta Cumhuriyet Meydanı bile raylarla bitişik yerde kurulmuş.

Batman’ın ilk belde ve ilçe olduğu yıllarda tren raylarının şehir içerisinden geçmesi ulaşım açısından çok önemli bir avantaj olarak görülüyordu.

Batman beklenin üzerinde de gelişip nüfusu 350 bini aşınca, tren yolu da kenti ikiye bölen 14 km.’lik bir barikat halini aldı adeta.

Karayolu ile tren yolu kent içerisinde birkaç noktada kesiştiği için birçoğu ölümle sonuçlanan kazalar yaşanıyor, 14 km.’lik ray kenarları adeta çöp havuzuna dönüşüyor.

Yine tren rayları nedeni ile şehir içi ulaşımda aksamalar meydana geliyor.

Tren yolu böyle sorunlu bir hal alınca tren yolu da tartışma konusu oldu.

Bu olumsuzluklardan yola çıkarak Belediye Eşbaşkanları Sabri Özdemir ve Gülistan Akel basın açıklaması yaptı.

Eşbaşkanlar yaptıkları açıklamada yaklaşık 14 km’lik bir mesafeyi kapsayan tren yolunda şehir içi yollar ile demiryolu hattının birçok noktada kesiştiğinden dolayı şehir dışına çıkarılması gerektiğini dile getirdiler.

Eşbaşkanların bu açıklamayı yapmalarının asıl nedeni ise Bakanlar Kurulunun aldığı bir kararla Belediye sınırları içerisinden geçen demiryolu ile kesişen tüm karayolları için gerekli güvenlik ve emniyet tedbirinin alınmasının belediyelerin sorumluluğuna verilmesidir.

Bu karara göre bundan böyle hem zemin geçitlerde yaşanan tren kazalarında gerekli tedbiri almayan Belediyeler sorumlu tutulacaktır.

Haliyle bu sorumluluk Belediyeyi ciddi manada sıkıntıya sokacaktır.

Bundan böyle kent içerisinde rayların etrafında ve hem zemin geçitlerde gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması sorumluluğu tümü ile Belediyeye ait olacak.

Yani tren yolu üzerinde yaşanacak en ufak bir olumsuzlukta Belediye aleyhine dava açılacaktır. 

Eşbaşkanları bu açıklamayı yapmak zorunda bırakan en önemli gerekçe budur.

Eşbaşkanlar Bakanlar Kurulu kararının, belediyeleri mağdur edecek bir karar olduğunu açıklıyorlar.

Şehir içi kara yolu araç trafiğinin sağlıklı bir şekilde işlemesi için sinyalizasyon, işaret ve gerekli diğer tedbirleri bile kıt imkânlar nedeni ile sağlayamayan belediyenin tren yolu için gerekli önlemleri alması mümkün değildir.

Belediyenin de tren raylarının şehir dışına çıkarılmasını istemesinin kendice haklı gerekçeleri var.

Ancak hepimiz de biliyoruz ki bu iş o kadar değildir.

En az 20 km.’lik yeni bir tren yolu, yeni güzergâhın geçeceği arazilerin kamulaştırılması,  yeni gar binası ve istasyonun kurulması demektir.

DDY yolları belediyenin talebini kabul etse bile, bunun projelendirilmesi, kamulaştırma işlemlerinin yapılması, ödeneğinin sağlanması, ihalenin yapılması yıllar alır.

Tüm bu tartışmaların sürdüğü bir sırada dün yine kentimizde hem zeminde bir vatandaş tren kazası sonucu yaralandı.

Belediyeye mi, DDY mi ?.. Sorumluluk her kime aitse tren yolunun şehir içerisindeki bölümünde acil olarak güvenlik önlemlerini düzenli bir şekilde sağlamaları gerekmektedir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?