TÜTÜNÜN CEZASI ARTIK ESRARDAN DAHA AĞIR

01-07-2020

Her bir sigara bana göre nükleer bir santralin kendi çapında birer bacasıdır.
Çünkü nükleer santrallerinden çıkan bütün zararlı dumanlar ve radyasyon, sigarada mevcuttur.  
Tütün bitkisinde ve sigara dumanında insanın ruh ve beden sağlığını bozan çok sayıda zararlı madde bulunmaktadır.
Bu gerçeğe rağmen toplumumuzda neredeyse toplumun yarısı halen sigara tiryakisi ve bağımlısıdır.
İnsanın sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için beden ve ruh sağlığının her türlü zararlı maddelerden korunması gerekmektedir.
Sigara dumanında insanın ruh ve beden sağlığını bozan çok sayıda zararlı madde vardır.
Ama göz göre göre insanlar kendilerini zehirlemeye ve etrafındakilere zarar vermeye devam ediyor.
Sigaranın içildiği alanların kısıtlanmasına yönelik tedbirler ve sigaraya yapılan zamlardan sonra en azından sigara içmeyenler sigaranın zararlarından daha az etkilenmeye başladı.
Sigara bir ihtiyaçtan daha çok, bir gelenek ve alışkanlık haline gelen bir davranış biçimi olarak toplumun geniş kesimlerinde yer almaktadır.
Kabul etmek gerekirse sigara başta ABD’nin başını çektiği ve pazar kavgası olan değerli bir ticari araçtır da.
Ülkemizde sigara ile ilgili devletin aldığı radikal kararlar te 940’lı yıllara kadar dayanıyor.
Babalarımız dedelerimiz az çekmediler kolçilerden.
O zamanın yetkileri sınırsız hale getirilen mahalle ve köy bekçilerine kolçi deniliyordu.
Kolçilerin dediğim dedik, kestiğim kestik’ti, karakol da mahkeme de onlardı.
Kimde bir sigara kutusu ve çakmak görülerse ulu orta canına okuyorlarmış.  
O dönem kaçakçılığıı önlemek amacı ile tütün ile de mücadele ediliyordu.
1 Temmuzdan itibaren uygulamaya konulan yasak ile birlikte ticari amaçla makaron veya yaprak sigara kağıdını, içine kıyılmış tütün, parçalanmış tütün ya da tütün harici herhangi bir madde doldurulmuş olarak satanlar, satışa arz edenler, bulunduran ve nakledenlere yönelik cezai uygulama hayata geçti.
Yeni uygulamaya göre yetki belgesi almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapanlara yönelik cezai işlem yapılacak.
Buna göre işlenmiş her türlü tütün satanlar, sarma sigara bulunduranlar ve yasağa uymayanlar 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacak.
Bu durumdan kaçak olarak tabir edilen her türlü açıkta satılan tütünün uyuşturucu maddeden bir farkı kalmadı.
Yasaya göre, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Hatta kaçak olarak tabir edilen tütünün cezası, uyuşturucudan daha ağırdır.
İşin tuhaf yönü ise Amerikan’ın paketlenmiş sigarasının en ucuzu 16 liraya alenen satarken Samsun, İzmir, Adıyaman, Bitlis ve Lice’nin işlenmiş organik tütününe yasak konulması kafa karışıklığına neden oluyor.
ABD’nin sigaralarına ve ambalajlanmış tütününe yasak yok.
Ama yerelde üretilen tütüne piyasa ve formül bulunmadan yasak getiriliyor.
Bunun, kayıp vergiyi önlemekten ziyade yerli üreticiyi mağdur edeceğini düşünüyorum.
Keşke her türlü sigaradan vazgeçilse, hatta tütün ekim bütün dünyada yasaklansa ben şahsen bundan memnuniyet duyarım.
Ancak bu tarz bir yaklaşımla kaçak tütünü önlemek mümkün değil, sadece legal olan bir iş ve işleyiş illegal hale gelecek ve kuytu köşede devam edecek.
Sonrasında kaçak tütün sattı ve sigara bulundurdu diye milyonlarca kişi ceza alacak.
Doğrusu bu işe aklıma pek yatmadı.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?