VALİ’NİN OĞLU AYRICALIKLI MI?

01-01-2015

Özel hayata girmek, başkasının özeline ilişmek, ne bizim işimizdir nede bize yakışır. Lakin göz önündeki insanların göz önünde yaşadıkları özel değil kamusaldır. Kamuya açık yaşananlarsa tüm kamuyu ilgilendirir…
Valinin oğlunun ayrıcalığına gelince!
Sıradan biri değil, ilin en yüksek rütbeli memurunun oğlu.
Tabii ki bazı ayrıcalıklara sahip olacak.
Geçiş üstünlüğü, koruma, ilgi, alaka…
Bunlara diyecek bir şeyimiz yok!
Lakin yasakları delmek, uyarılmamak ya da uyarılamamak yakışık alan durumlar değildir!
Eğer siz bazı ayrıcalıklara sahipseniz, bu size yasakları delme hakkı değil, yasaklara daha özenli uyma tavrı kazandırmalıdır.
Çünkü siz isteyerek veya istemeyerek taşıdığınız sıfat nedeniyle örnek kişiliksinizdir. Sizin yaptığınız doğru hareketler de yanlış hareketler de topluma mal olur ve örnek alınır.
Bunun içinde azami özen göstermeli, sıradan bir vatandaştan daha itinalı hareket etmelisiniz.
En basitinden, vali bey’in oğlunun havuz başında sigara içmesi, halk arasında konu olabiliyor…
Vali beyin oğlu kamuya ait bir havuza gidiyor. Buraya her gittiğinde de sigara içiyor. Normal de yasak olan bu alan, yasağı delinen kişinin sıfatı nedeniyle görmezden geliniyor. Belki de uyarılıyordur ya da uyarılar görmezden geliniyordur!
Lakin vali beyin oğlu yasak alanda sigara içmeye devam ettiği için yanında başkaları da sigara içmeye başlamış.
Tabii ki kötü örnek ve kötü cesaret!
Bizimde klasik söylemle başlayıp, klasik eylemle sonuçlanan alışkanlığımız;  “o içerse bende içerim”
Bu doğru bir yaklaşım değildir.
Bu yaklaşıma yol açacak girişimlerde doğru değildir.
Benzer bir olayı bende yaşamıştım.
Yaklaşık 10 yıl önceydi. Arabamı kalabalık bir cadde de kaldırıma park etmiştim. Trafik ekibi anons yapınca hemen oraya gittim. Trafik memuru oldukça gergindi haklı olarak. Hiç olmayacak bir yere park etmiştim aracı. Aracı çekecek veya okkalı bir ceza yazacaktı. Beni görünce, araç sizin mi Şehmus bey dedi.  Ben evet deyince, “bunu siz yaparsanız millet ne yapsın” dedi.
Bu söz bana verilebilecek en ağır ceza idi.
Memurun yazacağı hiçbir ceza beni bu kadar incitemezdi!
İşin en acı yanı da memur yüzde yüz haklıydı! 10 yıldır trafiğe her çıktığımda o memurun o sözü gelir aklıma. Eğer insanlar seni tanıyor ve saygı duyuyorsa attığın adımlara çok daha fazla özen göstermeli, ayrıcalığı bir nimet olarak değil, bir emanet olarak görmeli, emanete ihanet etmemelisin.
Vali beye gelince o bu mevzuları hepimizden iyi biliyor. Bunu çocuklarına da iyice belletmeli, çocuklar değil yasak alanda sigara içmek, halkın görebildiği hiçbir alanda hiçbir kötü alışkanlık, söz veya harekette bulunmamalıdır…
Ayrıcalık her zaman iyi bir şey değildir. İki ucu keskin bıçak gibidir. Elinizde iyi tutmazsanız, size de çevrenize de zarar verir.
Emanetin her zaman ehil ellerde olduğu, insanların emanetin ağırlığını kaldırabildikleri yarınlar dileğiyle sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?