Bölgemizi saran şiddet sarmalı toplumun bütün kademelerinde gerilime neden oluyor.
Ankara da Siyasilerin söylemleri yerelde ciddi manada etki yaratıyor.
Ankara’daki durum katlanarak şekil alıyor her bir yerde.
Çok çabuk mevzileniyor, kamplaşıyor yerel.
Yaklaşık bir seneden buyana bir türlü düzelmeyen Ankara’nın siyasi havası, bizim buralarda yakıp yıkan fırtınalara neden oluyor.
Batman 4 milletvekili ile TBMM de temsil ediliyor.
Bu dört vekilimiz seçildiklerinden buyana kentin en hayati meselesi için bir araya geldiklerini görmedik.
Bir araya gelme yönünde bir umut ve gelişme de görünmüyor ne yazık ki.
Siyasilerin bir araya gelememesi bir tarafa, HDP’li Belediyeler ve kamu kurumları arasındaki ilişkiler de Milletvekilleri arasındaki kopukluktan farksız değildir.
Belediye ile kamu kurumları arasındaki bağlar tümü ile kopma aşamasına gelmiş.
Bir örnek verecek olursak Türkiye İş Kurumu (İş Kur) Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen TYÇP kapsamında iktidar partisinin 4 bin nüfuslu belediyelerine bile personel istihdam edilirken 400 bin nüfuslu Batman’ın merkez Belediyesi bu olanaktan faydalandırılmıyor.
Bu tür örnekleri çoğaltmakta mümkün...
Aynı şekilde Belediyenin de merkezi hükümete karşı yaklaşımı aynı şekildedir.
Ne yazık ki Batman’ın yönetimsel olarak böyle bir gerçekliği var.
Bu gün Batman ve ilçelerindeki HDP’li Belediye başkanlarının, İl genel meclisi, Belediye meclisi üyelerinin görevden alınması da bu yaşanan kopukluğun, gerilimin bir sonucudur.
Geçen hafta rutin iş ve işleyişlerden birisi olan Batman Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Müteşebbis Heyeti’nin 2016 yılı ilk toplantısı ile ilgili haber basına yansıdı.
Basında yer alan haberde Vali Azmi Çelik başkanlığında OSB müteşebbis heyetinin 2016 yılı toplantısından bir fotoğrafa da yer veriliyordu.
OSB Müdürlüğünde gerçekleştirilen toplantı ile ilgili katılımcılar arasında Belediye Başkan Vekili Hürriyet Kaytar da vardı.
Doğrusu uzun süredir basında böyle bir fotoğrafı görmemiştik.
Bu sıradan toplantıda Vali ve Belediye başkanı bir arada görülmesi bile başlı başına bir haber olabileceği bir dönemden geçiyoruz.
Oysa olağan hallerde bir kenti yönetenlerin bir araya gelmesi haber değildir.
Vali ile belediye başkanının bir araya gelmemesi, kamu yararına bütün iş ve işlemler için ortaklaşmaması haberdir.
Yaşadığımız bu zor günlerde ne yazık ki vali ve Belediye başkanı arasındaki diyalogda ister istemez siyasi konjektörden etkileniyor.
Bu etkilenme kentte huzura, hizmete, istikrara her bir şeye sirayet ediyor.
Ne yazık ki bu kent yaşamında net bir biçimde görülüyor ve his ediliyor.
Daha fazla etkilenmememiz için bir şekilde Ankara’daki ters rüzgârların doğru esmesi gerekir.
Essin ki etkisiyle yaşanan gerilim ve kutuplaşma son bulsun.
Bunun içinde acilen devletin en yüksek kademesinde ve siyasi arenada ılıman bir rüzgâra ihtiyaç var her şeyden önce.
