Doğanın tüm canlıları için en yararlısı yağmurdur.
Bereketin, doğanın kendisini yenilemesinin ve temizliğin ilacıdır yağmur.
Yağmur her yağdığında dünyadaki tüm varlıklar adeta bayram eder.
Dün Batman’da sonbaharın ilk yağmuru ile ıslandık.
Özlemini duyduğumuz bereketli bir yağmurdu.
Bir anda kirlenen yeryüzü ve gökyüzü pırıl pırıl oldu.
İnsanlar dışındaki diğer canlılar, uzun aradan sonra yağmur banyolarını yaptılar.
İnsanların doğada bıraktığı bütün kirlilikler temizledi.
Kentlerin su ihtiyacını karşılayan barajlarda su seviyesi düştüğünden herkes dört gözle yağmuru bekliyordu.
Yağmur yağdı bu bekleyiş de bir bakıma son buldu.
Yani işin doğasına bakarsan yağmura herkesin sevinmesi gerekir
Ama Batman’da yaşayanlar için durum hiç de öyle değil.
Dün Batman’da yağmur yağdı ya.
Birçok yerde elektrikler saatlerce kesildi, birçok ev ve işyerini su bastı, caddelerde göl manzaraları oluştu.
Bu manzara Batman’da her yağış sonrası yaşanan manzaradır.
Bunun sebebi de TEDAŞ ve diğer kurumların yaptığı iş ve hizmetlerin yanlış planlanmasından ve yarım yamalak yapılmasından kaynaklıdır.
Yani suçu yağmurda, rüzgârda aramamak lazım.
Yağmur sonrası eziyete dönüşen yaşamın sorumlusu, işini yarım yamalak yapan zihniyettir.
Öyle bir kentte yaşıyoruz ki yağmura bile sevinemiyor insan.
Doğanın rahmetine bile insanın sevinemediği bir kentte yaşam şartlarını düşünün !!!
Yağmur sonrasında karanlıkta kalan bir kent ve evlerini su basmış çaresiz fakir fukara.
Bu kenti yönetenler güzelim yağmuru zehir ettiler dün bize yine.
Toplumun tümünü sevindirecek tek bir yağmurumuz vardı, o sevincimize de gölge düşürdüler.
Ama her şeye rağmen tağmur sayesinde susuzluktan çatlamış topraklar suya doydu, her tarafı sarmalayan anız duman ve partikülleri temizlendi ya ona da şükür.
