İnsanların geleceğe dair beklentileri ikiye ayrılır.
Bunlardan biri kişisel, diğeri ise toplumsal beklentilerdir.
Yaşadığımız hayat şartlarında insanların öncelikli beklentisi, kişisel yöndedir.
Geneli ilgilendiren ve etkileyecek olan toplumsal beklentiler ise ikinci plandadır.
İnsanları bu yaklaşıma iten kuşkusuz birçok etken vardır.
Aşırı derecede bencillik,
Aç gözlülük ve doyumsuzluk,
Alışkınlıklar ve bağımlılık,
Lüks yaşam ve konfor düşkünlüğü,
Gelecek kaygısı,
Örgütlü ve gönüllü çalışmalar için bir araya gelememe,
Akraba ve komşuluk ilişkilerin zayıflaması,
Maddiyatın, maneviyatın önüne geçmesi gibi daha birçok etken sıralayabiliriz.
Bu tabloya göre de geleceğe dair beklentiler genelde kişisel oluyor.
Bir yılı geride bırakıp yeni bir yıla girerken toplumun genelinin öncelikli beklentilerini sıralayacak olursak;
Ekonomik ve refah düzeyini geliştirmek,
Çekirdek ailesi ile ilgili planlar,
Bulunduğu iş ve görevde yükselmek,
Arabası yoksa bir araba sahibi olmak varsa yeni bir araba almak,
Evi yoksa bir ev edinmek, varsa daha lüksüne sahip olmak,
Son model bir cep telefonu almak,
Kariyer yapmak,
Çıkar ilişiklerini geliştirecek yeni çevreler bulmak,
Bunun gibi onlarca beklentiyi sıralamak mümkün.
Toplumsal çıkarları düşünem, buna göre beklentiye girip plan yapan ise neredeyse yok.
İnsanlığı ve tüm canlıları bekleyen büyük riskler ve sorunlar da kimsenin umurunda değil.
Dünya nereye gidiyor?
Yaşadığımız şehirde geneli ilgilendiren sorunlar nelerdir?
İnsanlığın temel sorunları ve ortak dertleri nelerdir.
Yaşanan doğal afet ve felaketler neyden kaynaklanıyor?
İklim değişikliği, kuraklık tehlikesi, devam eden savaşlar, soykırımlar çatışmalar,
İyiden iyiye ayak sesinin geldiği dünya savaşı tehlikesi,
Kuraklık, suya erişim sorunu ve kıtlık,
Gelir dağılımındaki adaletsizlik, zengin ile fakir arasında gittikçe açılan uçurum,
Hava, su ve toprak kirliliğinin giderek artması, doğa ve canlılar üzerindeki büyük riskler,
İnsan hakları ihlallerinin çeşitlenerek artması gibi sorunlara karşı insanlar duyarsız.
Oysa geneli ilgilendiren her bir sorun, hepimizi etkileyecek sorunlardır.
Yeni yıla ilişkin plan ve beklentilerimizi bu gerçekler ışığında belirlemeliyiz.
Bunun için bireysellikten biraz uzaklaşmalıyız.
Toplumsal barışı sağlama, birlik ve beraberlik, dayanışma ve ortak paydalarda buluşmaya daha çok ihtiyacımız var.
Hepimiz bu gerçeklerle beklenti ve planlarımızı yapmalıyız.
2024 yılının savaş ve çatışmaların son bulduğu bir yıl olmasını, tüm insanlık ailesine barış, huzur ve esenlik getirmesini diliyorum.
