YILDIZ GİBİ BİR CAMİ

20-03-2020

Kâinatı yaratan bir ilah bir Rabb’ın olduğuna inanıyorum.

Bu nedenle bizi yaratana en yakın durulduğuna inanılan tüm ibadethane ve muhabbethaneler ilgimi çeker.

Hangi ülkeye ve şehre gidersem gideyim, hangi inanca mensup olurlarla olsunlar “Allah’ın Evi” diye adlandırılan ibadethaneleri mutlaka ziyaret ederim.

O mekânlarda eşsiz manevi hazzı mutlaka yaşar, hissederim.

İnsanın kutsalı kadar değerli bir varlık yoktur bence.

Kutsallarımdan biri de ibadethanelerdir. 

Bir ibadethanede o an kendimi Dolunay altında,

Sessiz bir ormanda,

Kutsal Dicle ve Fırat Nehirlerinin kıyısında,

Yeni çiçek açmış bir badem ağacının altında,

Güvercinlerin uçuştuğu bir damda,

Evimizin sevdiğim en güzel köşesinde dinleniyormuş gibi hissediyorum.

Evet, inançlıyım ama ben öyle körü körüne mensubu olduğum dine bağlı olarak da yaşamıyorum.

İslami inancım yaşam biçimimle örtüşür.

Çünkü ben dindar olmayı sadece ibadet etmekten ibaret olarak görmüyorum

Hiçbir zaman bir tarikata ve cemaate de bağlanmadım.

Dini çıkarlarına alet edenlere ve malzeme yapanlara aldanmadım.

Siyaseten dindar görünenleri ve dini kullananları asla tasvip etmedim.

İnandığım bir Rab dışında kimseyi İlah olarak görmedim.

Hiç kimseye mevki, makam ve çıkar için biat edip, kutsamadım.

İşte benim dindarlığım böyledir.

Dindarlığın hangi evresindeyim bilmiyorum.

Ama inanç konusundaki samimiyetim sadece benimle yaradan arasındadır.

Genelde inanç noktasında yaşam biçimimi, elimden geldiğince açığa vurmam.

Zaten samimi inanlar birbirini kolayca fark edebiliyor.

İşte bu yazımda inanç açısından samimiyetine inandığım iki kişiden ve şehrimize kazandırdıkları bir eserden söz etmek istiyorum.

Bu şehrimizin iki samimi inançlı Hayırseveri Akif Tokgöz ve Masum Padir’den söz edeceğim.

Bu iki değerli insan, şehrimizde yıllardır insanların istihdamına yönelik işler yapmanın yanında, muhtaçlara kimsenin görmeyeceği şekilde yardımlarda bulunuyorlar.

Son yaptıkları icraatla da gerçekten takdiri hak ediyorlar.

Ben daha doğmadan önce 1965 yılında inşa edilen ve Batman’daki ilk ibadethanelerden biri olan Yıldız Cami yerine çok amaçlı bir külliye inşa ettiler.

Mimarisi ve hizmet alanı ile örnek bir ibadethaneyi sıfırdan yenileyip kentin en işlek caddesinde hizmete sunmaları bana göre anlamlı bir çalışmadır.

İnsanların rahat bir şekilde ibadetlerini gerçekleştireceği 3 katlı bir cami, 5 katlı medrese, kreş, ek bina, kubbe ve minaresi ile gerçekten çok ihtişamlı bir eser.

Yıldız Ailesi tarafından arsası bağışlandığından, ahde vefa gereği caminin ismini de değiştirmediler.

Öyle sağa sola reklâm yapıp “bakın bu ibadethanenin yapılmasına katkı sunup aracı olduk” da demediler.

“Bu cami Akif Tokgöz ve Masum Padir tarafından yeniden inşa edildi” diye de külliyenin bir köşesine bir tabela asma gereği de duymadılar.

 

Büyük bir mütevazılıkle bu iki şahsiyet, sadece Allah rızası için adı gibi Yıldız kadar ihtişamlı bir eseri özveride bulunarak şehrimize kazandırdı.

Yıldız kadar güzel bu ibadethaneyi şehrimize kazandırma noktasında girişim başlatıp buna aracı olukları için kendilerine teşekkür ediyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?