Seçimler her ne kadar demokratik yöntemlerle birçok seçenek arasında halkın uygun gördüğünü tercih etme fırsatını sunma amacı ile yapılıyorsa da aslında birçok gerçekliğimizi de bize hatırlatıyor.
Seçimlere seçmek ve seçilmekten ibaret bakmamak, sonuç ve katılımı derin bir analizle ele almak gerekir.
Dün ülke genelinde olduğu gibi Batmanda da ilk kez halk, sandık başına giderek cumhurbaşkanını seçmek için oy kullandı.
Batmanda beklendiği gibi bir sonuç elde edildi.
Halk, oyları ile şu mesajı verdi "çözüm sürecini destekliyoruz”
HDP ve AKP’ye oy verenler müzakerelerin taraflarına olan inanç ve güvenini bir kez daha net bir şekilde deklere etmiş oldu.
Seçimlerde kimin kime oy verdiği, kimin kaç oy aldığını bir kenara bırakıp bu seçime damgasını vuran asıl meseleye gelelim.
Batmanda yoksulluk, bir kez daha seçimlere yansıdı.
Bu tespiti, oyların renginden ayrı bir şekilde ele alıyoruz.
Seçimleri boykot eden ya da tarafsız kalan bir kesim olmadığına göre seçimlere katılımın düşük olmasının sebebini tahmin etmek hiç de zor değil.
Hiç kuşkusuz ki seçimlere katılımın düşük olmasının en büyük nedeni yoksulların “iş göçü”ydü.
Her yaz olduğu gibi bu yaz da Karadeniz’e fındık toplamaya, Akdeniz’e pamuk toplamaya, yine batı illerinde inşaatlara çalışmak üzere Batmandan geçici olarak göç etmek zorunda kalanlardan dolayı seçimlere katılım çok düşük oldu.
Göç edenler, gittikleri yerin seçim kurullarına adres değişikliğini bildirecek koşulları ve zamanı olmadığı için oy kullanım yerleri Batman olarak gözüktü.
Hemen hemen hepsinin de maddi durumu Batmana gelip oy kullanıp tekrar, çalıştığı yere dönmeye maddi imkânları el vermeyen insanlardı.
Bu yüzden cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy sayısında diğer seçimlere oranla büyük bir fark çıktı ortaya.
Bu insanların aylar önce tren garlarında, otobüs garajlarında veya üç beş ailenin kiraladığı minibüslerle yüzlerini batıya dönerek geçim derdi yolculuğuna çıktıklarını gördüğümüzde seçimlerde bu sonucun çıkacağını biliyorduk.
Bölge illerinin genelinde yıllardır yoksulluğun neden olduğu bu gerçekliği herkes görüyor ve kabul ediyor.
Bu seçimde bir kez daha oy kullanmayanların büyük kesimi yoksulluğun hakim olduğu kenar semtler oldu.
Böylece kentimizdeki yoksulluk gerçekliğiyle bir kez daha yüzleştik.
Konforlu lüks arabalarla sokak sokak, köy köy dolaşan siyasilerin herhalde mevsimlik işçilerin oyuna ihtiyaçları yok ki kendilerini göçe zorlayan işsizlilik ve yoksulluk için bir çözüm bulma zahmetinde bulunmuyorlar.
