YOKSULLUK=İŞSİZLİK İŞSİZLİK=YOKSULLUK

27-05-2019

Kaç Ramazandır hep aynı manzara…

Nereye baksan muhtaç insanlar...

Yardım kapma savaşı, her yerde.

Sosyal medya takipçilerim için bu aralar gece yarılarına doğru, varoş semtlerden sık sık paylaşımlar yapıyorum.

Vardır elbet bu aralar gece yarılarına kadar sokaklarda dolaşmamın bir sebebi ama siz deli divanı olup gezindiğimi sanın sadece.

Öyle deli divane dolaşırken kentin varoşlarında en çok dikkatimi çeken şey, yoksulluktur.

Çaresizlik, yokluk ve açlıktır.

Böyle hassas bir konuyu abartacak, dramatize edecek değilim.

İşsizliği ve yoksulluğu yazarak birilerini yıpratmak da değil niyetim.

Sadece şehrimizin benden görünen yoksulluğun resmini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kentimizin kangrenleşen bu sorununu yazamasak, dillendirmezsek ilerde büyük sosyal patlamalara neden olabilir.

Yokluğun yol açtığı çaresizliğin resmine gelince;

Yardım haberi duyulur duyulmaz yüzlerce kadın ve çocuk, yardımı kapabilmek için harekete geçiyor.

Saatlerce fırınların, iş adamlarının kapısında umutla bekliyorlar.

Adeta birbirlerini ezecekler.

Yardım dağıtanlar ise yaşanan telaş ve kargaşadan dolayı çoğu zaman yarıda kesiyorlar.

Hatta hayırseverler, yardım yaptıklarına, yapacaklarına pişman oluyorlar.

Yaşanan izdihamdan dolayı yardımseverler, çoğu kez ezilme tehlikesi geçiriyor.

Hemen hemen her semtte aynı manzara.

Yardım haberi alınır alınmaz muhtaçlar sokağa koşuyor.

Günlerdir bu yürek dağlayan manzaraları görüyorum.

Bu tablonun oluşmasındaki temel neden, elbette işsizliktir.

İşsizlik, beraberinde yoksulluğu yaratıyor.

Yoksulluk, işsizlik demektir.

İşsizlik, yoksulluk demektir yani.

Şehrimizin bu temel sorunu çözülmeden ne yapılırsa yapılsın, tek başına bir anlam ifade edemez.

Ne yapıp edip şu işsizliğe dayalı yoksulluğa ve fukaralığa bir çare bulunmalıdır.

Geçenlerde de yazdım, Belediye’ye alınması düşünülen 140 temizlik personeli için çoğu üniversite mezunu 4 Bin 500 kişi başvuruyorsa, demek ki durum gerçekten de vahim.

Kaldı ki temizlik elemanları alımına başta yaş, cinsiyet ve askerlik zorunluluğu gibi bir de belli özelikler konulmuştu.

Şayet onlar da olmasaydı inanın başvuru sayısı iki hatta üç katına da çıkabilirdi.

Demem şu ki, ne iş olursa olsun insanlar yapmaya hazır.

Yeter ki imkan yaratılsın ama kim ve hangi kurum, o imkanı yaratacak?

İşte sorun da tam orada başlıyor.

Çünkü kurumlar ve siyasiler arasında ciddi manada bir kopukluk ve iletişimsizlik var.

Batman, ülkenin siyasi kısır çekişmelerinden en çok nasiplenen yerlerden biridir.

Kurumlarda bu siyasi çekişmelerden olabildiğince etkilenip politize oluyorlar.

Oysa sizin işiniz siyasilerin arka bahçesi olup, talimatla iş yapmak değildir, Batmanlıya en iyi şekilde hizmet vermektir.

Yoksulluğa ve çaresizliğe çözüm bulmaktır.

Yoksulluk, gündelik nafaka ve yardımlarla çözülemez.

Ciddi manada topyekûn bir mücadele gerekir

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?