ZEYNEL BEY TÜRBESİ İLE İLGİLİ BİLİNMEYENLER

17-05-2017

Hasankeyf’in göz bebeği olan Zeynel Bey Türbesi adeta Ilısu Barajı Suları altında kalacak bütün tarihi eserler kurtarılmışçasına, bir gösterişle yerinden sökülerek taşındı.

Zeynel Bey Türbesi taşındı taşınmasına ancak bu türbenin gerçek tarihi ile ilgili bilgiler henüz gün ışığına çıkarılmamış.

O türbenin ne zaman, kimler tarafından yapıldığı ile ilgili bu güne kadar bildiğimiz ezberleri bozacak bilgilere ulaştım.

Benim sizlerle paylaşacağım bilgileri bu güne kadar eminim ki parmak sayısını geçmeyecek kadar az sayıda kişi biliyordur.

Zeynel Bey Türbesinin yapılış amacının ilk baştaki ve sonraki kullanım şekli arasında bir zıtlık vardır.

Tabi benim derleyip topladıklarımda yazılı bir tarihi kaynağı yok.

Sadece sözlü tarihten günümüze kadar ulaşmış bilgilerden derledim. 

Hasankeyf çok stratejik bir konuma sahip olduğu için sıklıkla el değiştirmiştir.

Sasani’lerin hakim olduğu dönemde ilk olarak Zeynel Bey Türbesinin bulunduğu alanda yere gömülü bir zindan inşa edilir.

Böylece ağır cezaya çarptırılan suçlular Dicle Nehri kenarındaki bu zindanda cezalarını çekiyordu.

Sasani hâkimiyetinden sonra Artuklular hakimiyetine geçen Hasankeyf Hükümdarı Zeynel Bey olur.

Tabi Zeynel Bey ile ilgili birçok rivayet var.

Kimine göre büyük bir alim, kimine göre ise çok adil ve cesur bir hükümdarmış.

Bir gün çocukları arasında en çok sevdiği ve Dicle Nehrinden esinlenerek Dijle ismini verdiği genç bir kızı varmış

Kızının evli biri ile aşk yaşadığına dair bir söylenti yayılır.

Zeynel Bey, zindandaki bütün mahkumların zindandan çıkarılması ve kızının bu zindana hapsedilmesi emrini verir.

Dijle, babasının kendisine bir şey sormadan zindana atmasına çok içerlenir ve bir daha konuşmaz.

Konuşmadığı için de söylentilerin ardı arkası kesilmez.

Kızı Dijle nin suskunluğu, babası Zeynel Bey’de büyük bir üzüntüye neden olur.

Kızından hakikati öğrenmek için bütün yolları dener ancak kızı tek kelime bile etmez.

Hasankeyf bölgesindeki bütün hekim ve alimleri çağırır ama Dijle’nin konuşmasını sağlayacak bir formül bulamaz.

Zeynel Bey’in içinde bulunduğu çaresizliği öğrenen bir bilge kadın, kadın ve kızların en çok hangi koşullarda konuşma arzularının arttığı ile ilgili görüşlerini kendisine bildirir.

Kadın ve kızların bağ ve bahçelerde tek başına kaldıkları veya da hamam ortamlarında kadınlarla beraberken konuştuklarını söyler.

Hasankeyf Hükümdarı hemen zindan etrafına Mezopotamya’da ne kadar çeşit ağaç ve gül varsa hepsinden bir bahçe ve mahrem, yanına ise kadınlar için bir hamam yaptırılmasını ister.

Hükümdarın bu talimatı yerine getirmek için öncelikle Raman Dağı eteklerinde Geliye Nerme dedikleri bölgeden çömlekten yapılan borularla su ilk kez doğal kaynaktan Hasankeyf bölgesine su getirilir. 

Bu su ile hem bahçe sulanır hem de sadece kadınların gidebileceği bir hamamın su ihtiyacı karşılanır.

Yıllardır zindanda lal olmuşçasına günlerini geçiren Dijle, babasının emri ile adeta cennetten bir köşeymiş gibi mis gibi kokan, cıvıl cıvıl kuş seslerinin yükseldiği bahçede günlerce sadece  bakınıp durur.

Bahçe işe yaramayınca bu kez Dijle, hamama getirilir. Hamamda ise konuşmaya başlar.

Etrafına merakla toplanan kadınlara yaşadıklarını anlatmaya başlar.

Hiç kimse ile aşk yaşamadığını ve kendisine iftira atıldığını söyler.

Kadınlar hemen Zeynel Bey’e haberi ulaştırırlar.

Zeynel Bey , ızına inanır ve hemen serbest bırakır.

Ve kızına yaşattıklarından dolayı öldüğünde kendisinin zindana gömülmesi talimatını verir.

Oltuk Beyliği savaşında yaralanıp ölen Zeynel Bey, vasiyeti üzerine bu zindana gömülür.

Bu yüzden Türbe, kümbetin zemininde yer almaktaydı.

Türbe üzerindeki kümbet ise Zeynel Bey’in ölümünden sonra Ak Koyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın emriyle inşa edilir. 

Hasankeyf Ak Koyunluları mezhep olarak Şii Mezhebine mensup, kökenleri ise Pers Hükümdarlığına bağlı bir beylikti.

Acem ustaları bütün marifetlerini Zeynel Bey’e görkemli bir türbe yapmak için ortaya koyarlar ve sonuçta Hasankeyf’in değerine değer katan böylesi muhteşem bir eseri kazandırırlar.

Eminim ki Zeynel Bey Türbesi ile ilgili bu yazdıklarımı ilk kez duyuyor ve okuyorsunuz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?