Beş ay aradan sonra bir daha seçime gidiyor olmaktan kimse memnun ve mesut görünmüyor.
Çünkü 7 Haziran’da sandıklardan çıkan halkın özgür iradesinin gereği ne yazık ki yapılmadı.
Halk hiçbir siyasi partiye tek başına iktidar görevi yetkisini vermeyerek, bir bakıma “Bu işi ortaklık yaparak ülkeyi ciddi bir şekilde yönetin” mesajını verdi.
Ama hiçbir parti bu mesajın gereğini yerine getirmedi veya o koşulların oluşması için çabalamadı.
Seçimde neden ortaklık kuramadıkları ile ilgili göreceksiniz hepsi bir birini suçlayacaklar.
Oysa hepimiz seçim sonuçlarının netleşmeye başladığı ilk saatte dahi mevcut tablo içerisinde bir hükümetin çıkabileceğine ihtimal vermiyorduk.
Çünkü barajı geçen bütün siyasi partiler siyasi rekabet adı altında birbirleri ile ciddi manada bir savaş yürütüyor.
Uzlaşma ve ülkenin yığınla biriken sorunlarını birlikte çözme niyeti taşımıyorlar.
Dört siyasi partiden ikisi ortaklık yapacak yaklaşımı ortaya koymuş olsaydı, beş ay aradan sonra yeniden seçim yapılmasına gerek kalmayacaktı.
Ne yazık ki istemeye istemeye yeniden bir seçim sürecine girmiş bulunmaktayız.
7 Haziran seçimleri öncesi aday adayların o dönemdeki heyecanından ve çabalarından hiçbir eser yok.
Seçime 40 gün gibi kısa bir süre kalmasına rağmen siyasi partilerin seçim için gözle görünür bir çaba ve çalışması da yok.
Meydanlara çıkacak olan siyasi parti liderleri, seçim propagandalarında, zoraki seçimle ilgili birbirlerini ve AK Parti dışındakiler de Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ı suçlayacaklar.
Suçlanmalarında ne gariptir ki hepside haklı görülecekler.
Çünkü hepsi hükümetin kurulmamasında az ya da çok mesuldürler.
Hiçbir parti ortaklık için özverili davranmadı ve samimi bir duruş sergilemedi.
Formalite görüşmeler ve boşuna 5 aylık bir zaman heba edildi.
Eninde sonunda, seçimin ilk gününde belli olan erken seçimde hepsi ortaklaştı.
Herkes erken seçim için “hodri meydan” dedi.
Kuvvetli muhtemeldir ki 1 Kasım seçimlerinde de sandıktan çıkan sonuç 7 Haziran seçimlerinden 3 aşağı beş yukarı farklı olmayacaktır.
Her parti, milletvekili sayısını artırmak için her kozunu kullanacağı için seçim gergin ve olaylı geçebilir.
7 Haziran seçimleri sürecinde silahlar susmasına rağmen bir sürü saldırı, kavga ve ölümle sonuçlanan olay yaşanmıştı.
Ki şu anda çatışmaların, operasyonların ardı arkası kesilmiyor.
Şayet kısa süre içerisinde silahlar susmasa ve çatışmalar devam edip her gün cenazeler kaldırılırsa seçimde kim ne derse desin tehlikeye girebilir.
Henüz seçim sürecine girmememize rağmen HDP’nin Genel Merkezi dahil bir çok parti binasının kundaklanıp yakılması seçimin çok gergin bir ortamda yapılacağının habercisidir.
Anlayacağınız çok zor bir seçim var önümüzde, umarız her şeyden önce sağduyu, barış ve kardeşlik kazanır.
