İşsizlikte birinci,
Kalkınmanın gelişmesi açısından sonuncu,
Hava kirliliğinde birinci,
Turizm girdilerinde sonuncu,
Kaçak elektrik kullanımında (ki buna inanmayan biriyim) şehir olarak birinci görünüyoruz.
Birincinin de sonuncunun da zararı var bize.
Yani var olan her bir şey külleyen zarar.
Bu şehirde kentin sosyal ve ekonomik yaşamına katkı sunacak, “iyi” diyecek bir şey bulamıyor insan.
Sizin kafanızı çok karmaşık meselelerle yormayayım.
Sadece zorunlu araç sigortası ücretlerinin en yüksek olduğu iller arasında neden yer aldığımızın zararlarına değineceğim.
Malumunuz hangi araç sahibine sorsan zorunlu trafik sigorta ücretlerinden şikâyetçidir.
En çok da Batmanlılar bu sorundan muzdariptir.
Trafik sigortaları ile araç kasko fiyatları neredeyse eşitlenmiş durumdadır.
En basiti 2010 model üstü her bir araç için trafik sigortası bedeli, neredeyse bin TL’nin üzerindedir.
Bu artışın nedeni ise; “trafik sigortalarının taban fiyatlarının, 2008 yılından bu yana Devletin ilgili kurumları tarafından belirlenmesi” olarak görülüyor.
2008 yılından önceki dönemlerde, serbest piyasa kuralları ile trafik sigortaları tarifeleri belirleniyordu ve dileyen herkes istediği fiyattan sigorta yapıyordu.
Ancak şimdi taban fiyatları her sene devlet tarafından belirlendiği için sigortacılar da kendi aralarında anlaşıp sigortaları yüksek tutuyorlar.
Batman’da sigorta fiyatların yüksek olmasının nedenlerinden biri de Batman’daki araç sahiplerinin güvenilir olarak görülmemesinden kaynaklıdır.
Yani kazalarda oluşan hasarlar trafik sigortası kapsamına girmemesine rağmen, sahtekârlık yaparak iki araç arasında anlaşmaya varılıyor ve iki taraflı bir kaza olarak gösteriliyor.
Geçmişte tek tük buna benzer meseleler yaşanmış olabilir.
Bu sadece Batman’a has bir mesele değildir.
Hemen hemen Türkiye’nin tüm şehirlerinde bu tür hadiseler yaşanıyor.
Bazı uyanıklar ne yazık ki araçlarında oluşan hasarları sahtekârlık yaparak sigorta şirketlerine yaptırıyor.
Tabi ki bu doğru bir davranış değildir.
Bu tür kişilerin mutlaka tespit edilip cezalandırılması gerekir.
Teknoloji bu denli gelişmişken hasarın nasıl oluştuğunu tespit etmek ise zor olmasa gerek.
Bu yönde tedbir ve teknikler geliştirilmesi gerekirken işin basitine kaçıyorlar ve neticede dolancıların yaptığı hatalar, bir kente mal ediliyor.
Oysa bunların yanlışını ve dolandırıcılık lekesini bütün Batmanlılara mal etmemek gerekir.
Sırf bu yüzden birçok araç sahibi Batman plaksı almak istemiyor.
Batman trafiğine baktığımızda Batman plaksından ziyade, yabancı plakalı araçlar var.
Bu da Batman’daki kurumların devletten aldığı vergi paylarına olumsuz etki ediyor.
Çünkü aracın plakası nerede görünüyorsa vergi ve diğer ödemlerdeki pay da oranın İl Özel İdaresi ve Belediyesinin bütçesine aktarılmaktadır.
Bu da Batman’da hem bireysel hem de kamu kurumları açısından kayba neden oluyor.
Yani sonuçta kaybeden Batman oluyor.
Bu yanlışın bir an önce düzeltilmesi gerekir.
