2 PARTİ 4 ADAY

20-09-2015

18 Eylül Cuma günü partiler milletvekili aday listelerini yasal sürenin dolmasıyla YSK’ya bildirmesi, önceki seçimlerde daha uzun süren adaylar kim olacak tartışmaları ve kulislerine son verdi.

Malumunuz bu yasal sürenin kısalığından kaynaklı bir gereklilikti. Siyasi partilerin zaten hükümetin kurulamadığı tarihten bu yana az buçuk hazırlandığı seçimin başlama düdüğü çaldı.

Batman için ve aslında bütün Kürt bölgesi için iki partinin kıran kırana mücadelesiyle geçecek seçimin sonucunu şimdiden kestirmek biraz zor.

Şimdilik AK Parti adaylarının aday tanıtım toplantısı için Ankara’da olduğunu biliyoruz. HDP ne yapıyor derseniz onlarda benzeri bir hazırlık içindedir muhtemelen.

İki partinin mücadelesiyle bölgenin çok ısınacağı belli umuyorum ki bu çatışmalara ve antidemokratik eylemlere gebe değildir.

Umuyorum ki söz konusu iki parti ve tabanları seçim çalışmalarını sağduyulu bir biçimde çatışmadan uzak bir dille yürütürler.

Ümidim her ne kadar bu yönde olsa dahi öngörülerim maalesef öyle değil. Bunun için dua etmekten ve sağduyu çağrısında bulunmaktan başka bir seçeneğim yok.

1 Kasım seçiminin sonucu ne olur derseniz, anket şirketlerinin ifade biçimiyle “bugün seçim olsa” sonucun milletvekilleri sayısı itibariyle önceki seçimden farklı olacağını düşünmüyor ve AKP’nin sadece bir milletvekili çıkarabileceğine ihtimal veriyorum.

Bununla birlikte son haftaya girmeden tahminde bulunmanın bizi çok da isabetli sonuçlara ulaştıracağını düşünmüyorum.

Milletvekilleri adayları ve sıralamaları ile ilgili iki partide de sürprizler çıktığını söylersem yanlış olmaz sanırım. AKP adaylarına baktığımızda yıllar öncesinin Anavatan Parti kökenli siyasetçisi Ataullah Hamidi’nin AKP’nin ilk sırasından aday gösterilmesi neyin göstergesidir?

AKP’nin önceki seçim sonuçlarından dilinin yandığını ve artık kendi kadrolarıyla sonucu pozitif yönde değiştiremeyeceğini anladığını, AKP tabanının nazarında kendi kadrolarına bir teveccühün kalmadığının göstergesidir diyenler var.

Ziver Özdemir’in tüm siyasi kapasitesine rağmen AKP davasının bir neferi olduğu muhakkak ama buna rağmen ikinci sıraya Ataullah Hamidi’den sonraya düşmesi ise yine AKP’nin artık sonuç odaklı düşünerek iktidarda kalma pahasına kendi neferlerini gözden çıkardığını da söyleyebiliriz.

Hamidi’nin toplum nezdinde oya karşılık gelecek karşılığı nedir diye sorarsanız, çok rahat tahminde bulunabilecek bir isim değil derim.

Fakat ilk sırada olması durumu her halükarda onu milletvekili onu milletvekili olarak göreceğimiz anlamına geliyor.

En isabetli aday olarak değerlendirdiğim Murat Çiçek’in, sıralamasının o isabetin önemini karşılayacak bir sıralama olmadığını düşünüyorum.

Batman Mazlum-Der eski İl Başkanı ve Mazlum-Der eski Genel Başkan Yardımcısı Çiçek, gerek hukukçu kimliği gerekse de bilgi birikimiyle bu seçimin ve AKP’nin en taze nefesi olarak değerlendirilebilir.

4. Sıra adayı Adile Gürbüz de çiçek gibi avukat adaylardan biri. Geçen seçimin en çok çalışan tek adayı olarak yine bu seçim aday gösterilerek ödüllendirilmiş.

***

HDP adaylarına gelince, ilk sıra adayı Ayşe Acar Başaran gerek seçim çalışmasında gerekse de milletvekili olduğu kısa dönemde ortaya koyduğu çaba ve o çabayı görünür kılan basın tanıtım çalışmasının da sonucu olarak, 3. sıradan ilk sıraya tırmanmış.

İkinci sıra adayı Raci Bilici kimdir derseniz, tanımıyorum. Kozluklu olmasından kaynaklı, HDP Batman il teşkilatında Kozlukluların ağırlığı ve Diyarbakır İnsan Hakları Derneği Başkanlığı yapmasından dolayı da Diyarbakırlıların ağırlığıyla 2. sıra dayı olmuş. Ki yukarda saydığım iki ağırlık Batman HDP siyaseti içinde hep etkisini korumuş belirleyici olmuştur.

Üçüncü sıra dayı Saadet Becerikli yine aynı şekilde 2. sıra adayı gibi İHD kökenli bir adayı. Önceki seçimde yer aldığı 2. sıra adaylığını koruyamayarak 3. sıraya çekilmiş. Daha önce olduğu gibi 2. sıra adaylığını korumalıydı diye düşünüyorum.

4. Sıra adayı Ali Atalan’a gelince maalesef ki HDP’nin dört adayından en birikimli olduğunu düşündüğüm bir siyasetçi olarak 4. sırada harcandığı kanaatindeyim.

Ali Atalan’ın birikimi ve Avrupa deneyimiyle 4. sıraya çekilmesi maalesef ki siyasetin bu topraklarda Avrupa’dan farklı olmasına ve Atalan’ın henüz buradaki siyasete adapte olamadan seçime gitmemize bağlıyorum.

Ya da birileri -ki kastımı biliyorsunuz- cezalandırdı onu. Ama niye cezalandırdı bilmiyorum, belki de Demirtaş’a yönetlilen saçma sapan eleştirinin benzeri, tatilde olan, kapalı olan bir mecliste varlık gösterememesinin kefaretini ödettirdiler.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?