ADRESİNİ BULAMAYAN YAZILAR

09-11-2015

Biz basın emekçilerinin en çok canını sıkan ve heyecanını öldüren şey, yazıp çizdiklerimizin muhatapları belli olmasına rağmen bize geri dönüş yapılmamasıdır.

Açık adres vermemize ve muhatabımız belli olmasına rağmen yazılar adres bulunmadı diye bize geri dönüyor.

Her dönen yazı, canımızı sıkıyor, hevesimizi kırıyor.

Yazılarımız kesinlikle kişisel çıkar ve meselelere odaklı değildir.

Genelde halkın menfaatini, huzurunu ve barışı talep eden yazılardır.

Ama bir türlü anlaşılamıyoruz veya da anlamak istemiyor birileri bizi.

Sahiplerine ulaşsın diye büyük heyecanla, büyük emekle yazdığımız haberler için “adres bulunmadı” cevapları ile karşılaşıyoruz.

Oysa her yazıda, her haberde muhatap belli, adres belli.

Ama kimse oralı olmuyor, kimse takmıyor, bakmıyor, okumuyor yazdıklarımızı, biz de umutsuzluğa düşüyoruz haklı olarak.

Bu gün adresini bulmayan bir yazıyı yine ısrarla yenileyeceğiz.

Bu köşede birkaç gün önce hatırlarsınız “en büyük derdimiz plansızlık ve denetimsizlik” demiştik.

Kentimizde devam eden iki çalışmayı örnek göstermiştik.

Raman, Ziya Gökalp ve Meydan Mahalle’lerinde cadde ve sokakları delik deşik eden meçhul bir çalışmadan söz etmiştik.

Çalışma meçhul demiştik,  çünkü ne bir tabela var ne de çalışmanın ne olduğunu gösteren bir işaret.

İş makineleri kazdıkça kazıyor, kırdıkça kırıyor.

Sanırsınız ki bu üç mahallede son günlerin en tartışılan meselesi olan hendek açma ve kapama çatışması yaşanmış.

Batman’da hendek krizi de yaşanmadı.

Ama bu üç mahalledeki birçok ana cadde ve ara soka, sanki savaşa tanıklık etmiş.

Bu çalışmanın plansız ve dikkatsiz bir şekilde yapıldığı belli.

Beli ki belediyenin hiçbir üst düzey yetkilisi de bu çalışmayı denetlememiş.

Ama bu çalışmayı kimin yaptığına ve neden bu denli tahribat yaşandığına dair sorularımıza cevap veren olmadı.

Önümüzde adresini bulmayan o kadar çok yazıya rağmen biz bıkmadan usanmadan yanlışlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.

Bu bağlamda sözünü ettiğimiz konu için muhatabına tekrar soruyoruz;

-Bu çalışma neyin nesi?

-Bu çalışma eğer ki doğalgaz ise neden bu saate bırakıldı?

-Tahrip olan kaldırım, cadde ve sokaklar ne zaman onarılacak?

-Kazılar esnasında etrafta bırakılan molozları kim temizleyecek, ne zaman temizlenecek?

-Asfalt yollarda kazı yapılırken neden trencher asfalt kesme makinesi kullanılmadı?

Umarım bu yazı bu kez adresini ve muhatabını bulur ve bir an önce toz ve çamur içerisinde bırakılan cadde ve sokaklar eski haline getirilir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?