AĞAÇLARA SARILIN!

12-11-2016

Kırsalda da şehirde de ağaçlardan oluşan yeteri kadar bir yeşil alanımız yok.

Ne doğru dürüst bir mesire yeri ne de gerçek ormanlık alanlarımız mevcut.

Var olan yeşil alanlarımızın önemli kısmı da yok olma tehdidi altında.

Şehrin ormanlık alanına olan Esentepe’nin tepesine birileri ısrarla cami yapmak istiyor.

Esentepe’nin Baro ve Yeni Adliye Sarayına bakan kısmını da hastane ve turizm tesisi yapmak için aylardır bir girişim var, bir kısmı Üniversiteye, bir kısmı da Kamu Hastaneler Birliğine verilmiş.

Bu gidişle Esentepe Ormanlık Alanı diye bir yer kalmayacak.

Zaten kent yerleşim alanlarındaki yeşil alanlarda ağaçların büyük bölümü kesilerek beton binalar dikilirken (Örneğin Belde ve Gap Mahallesindeki kentsel dönüşüm)  kırsaldaki ağaçlık alanlar da odun tüccarları ve kaçakçıların yok etme tehdidi altındadır.

Kırsal alanda Batman’ın en önemli yeşil alanlardan biri, Kozluk Bölgesinde Garzan Barajının üst kısmında bulunan ormanlık alandır.

Ağaç tüccarları bir süredir, yüzlerce ağaç türünün olduğu Kozluk Bitlis Hizan İlçe Sınırındaki ağaçlık alana girip yok etme planları yapıyor.

Devletten “yenileme” adı altında kiralayıp kelleştirmek istiyorlar en büyük ormanlık alanımızı.

Bu tüccar girişimin yereldeki çabaları, sorumluk sahibi kamu çalışanları tarafından engellenince bu kez Ankara’da girişimde bulunmaya başlamışlar.

Bu şahıslar balta girmemiş ormanlık alanına hızarla, dozerlerle girip yerle bir etmek için bütün yolları deniyor.

Özelikle de iktidar cephesindeki siyasilere ulaşarak, bu alandaki ağaçları ticarileştirme ve oduna dönüştürme girişimlerinde bulunuyorlar.

Her ne kadar bu yönteme ormancılar “yenileme” adını veriyorsa da aslında o kesilen ağaçların yerine bir daha ağaç yetişmiyor.

Çünkü kesilen alanlar için yeteri koruma sağlanamadığında çoğu meşe olan bu ağaçların taze filizlenen yapraklarını hayvanlar yiyerek yeniden yeşermesini önlüyor.

Bu yok olma tehdidi altındaki ormanlık alanın Batmanın eko sistemine katkısı ise çok büyüktür.

Bu sebeple kesinlikle bu ağaçların kesilmesine müsaade edilmemelidir. 

Şehrimizdeki bütün ağaçları, hayvanları ve genel olarak doğal hayatı, her şartta ve sonuna kadar savunmamız gerekir.

***

Tıpkı 1730 yılında Hindistan'da ağaçlık bir alana yapılmak istenen saraya karşı gerçekleştirilen eylem gibi…

Hikâye şöyle;

Saray yapımı için uygun görülen yerde yüzlerce ağacın kesilmesi gerekmektedir.

Ne var ki ağaçları kesmek isteyenler, karşılarında onları canları pahasına korumaya ant içmiş 363 kişiyi bulur.

Ama sonunda bu gözü pek 363 insan, ağaçları kesmek isteyenler tarafından öldürülür.

Ancak onların fedakârlıkları boşa gitmez.

Çünkü bu olaydan sonra Hindistan’da ağaçların kesilmesini zorlaştıran çok kapsayıcı bir yasa onaylanır…

Günümüze ne yazık ki ağaçları canı pahasına kucaklayan bir anlayış hâkim değil, ne ülkemizde ne de dünyada.

Oysa bir ağaç kucaklamak için binlerce sebep var ortada.

Bunlardan en önemlisi en önemlisi ise “Küresel Isınma” sorunudur.

Dünya genelinde yapılan ölçümlere göre atmosferdeki karbondioksit seviyesi milyonda 400 parçacığı aşmış surumdadır.

İnsanlar atmosferdeki karbondioksit’in, dünyanın en azından 400.000 yıldır görmediği seviyelere çıkmasına yetecek kadar fosil yakıt yakmış. 

Bu, sıcaklıkların artmasına, buzulların erimesine ve okyanuslardaki asit oranının artmasına yol açtı.

Dünyanın farklı noktalarında gerçekleşen küresel ısınma, bu sebeplerden dolayı daha olası ve daha tehlikeli hale gelmiştir.

Bu gidişle dünyada kirlilik devam edecek ve küresel ısınma daha da tehlikeli hale gelecektir.

Atmosferdeki karbondioksit’in etkisini düşürmek ve küresel ısınmayı önlemek, ormanların ve doğal bitki örtüsünün korunması hatta artırılması ile mümkündür.

Unutulmamalı ki,  bir ağaç bir saatte ortalama 2,3 kg karbondioksiti bünyesine alır, fotosentezle 1,7 kg oksijen de üretir.

Ağaçların faydaları anlatmakla bitmez tabi. 

Bu yüzden kapınızın önünde, bahçenizde, kırda, dağda gördüğünüz her yerde ağaçları koruyun.

Tehdit altındaki bütün ağaçlara sıkı bir şekilde sarılın.

Çünkü bu bilinçle hareket etmezsek her ağaçla birlikte geleceğimizi de kaybederiz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?