AİLEDEN BİRİ

10-04-2016

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulalı henüz 5 yıl olmuş ki son bir aydır belki de 5 yıl toplamından daha fazla gündeme geldi ve konuşuldu. Bunu neye borçluyuz dersiniz?

Maalesef ki Karaman’da yaşanan taciz olayının basına yansımasının akabinde Bakan Ramazanoğlu'nun yaptığı ibretlik açıklamaya borçluyuz.

Hal böyle olunca Bakanlık biraz daha basının ve insanların ilgisini çekmeye başladı.

Biz de Bakanlığın Batman İl Müdürü Veysel Direk’le Cumartesi Buluşmalarımız kapsamında bir araya geldik.

Bakanlığın ve özelde il müdürlüğünün görev ve yetki alanı nedir, ne yapar ne ederler, Batman’da vaziyet nasıl onu konuştuk.

Aynı dönem aynı liseden mezun olduğumuz Veysel Bey kendisinin de ifadesiyle tam bir Batmanlı. Halis muhlis buralı içimizden, mahallemizden sokağımızdan hatta evimizden biri.  Hani sima olarak nerede görsem bu Batmanlı diyeceğim geçmişten ve bugünden tanıdık bir yüz.

Veysel Bey, 2 yıldır yürüttüğü görevinde nelerle yüz göz olduklarını, ali cengiz oyunlarıyla nasıl haksızlıklara maruz kaldığını, kimi gazetelerde kurumuna ve dolayısıyla kendisine dönük karalama haberlerine dair haklı serzenişlerde bulunsa da buna ilişkin bir haberle gündeme gelmek istemediğini esas olanın kurumu ve çalışmaları olduğunu ifade etti.

Bundan ötürüdür ki bu konuyu susuyor ve anlattığından fazlasını sormuyor anlattıklarını da yazmıyoruz.

Toplantımıza ilişkin detayları haberimizde göreceğiniz üzere kurum olarak toplam da 5+1 başlıkta hizmet yürüten bir kurum neden 6 değil derseniz şöyle söyleyelim, Kadın, Çocuk, Engelli, Şehit, Gazi ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı.

İlginç olan ise kurumun harcadığı paranın yüzde 87’si +1 dediğimiz SYDV (Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı) tarafından harcanıyor.

Geriye kalan yüzde 13 ise diğer beşi bir yerde konulara kalıyor. Ama bunu da doğru anlamamız gerekiyor ki SYDV’nin harcamaları da yine aynı şekilde doğrudan ya da dolaylı diğer beş başlığa harcanabiliyor.

Yeri gelmişken sormak gerekir. Peki, neden bakanlığa bağlı böylesi müdürlükler varken harcamaların nerdeyse tamamına yakını bir vakıf tarafından yapılır?

 Aslında bu başlı başına sorgulanması, irdelenmesi ve bu tarzın kime hizmet ettiği incelenmesi gereken bir konudur.

Konudan uzaklaşmamak adına bunu başka zamana erteleyelim.

Veysel Bey tarzı ve tavrıyla pozitif bir insan memleketini, insanını, kurumunu sahiplenen bir insan.

Çalışmalarını anlatırken, kurum kapasitesini ve faaliyetlerini anlatırken, o kadar heyecanlanıyor ki toplumunu ve işini ne kadar önemsediğini anlayabiliyorsunuz.

O da herkes gibi herkes kadar iletişimsizlikten şikâyetçi.

Kim iletişim kurabilmiş ki bu memlekette.

Zor bir coğrafya zor dönemler o da bizim kadar biliyor bunu ve bu gerçeklerle beraber elinden geldiğince fayda sağlamaya ve iş üretmeye çalışıyor.

Sosyologu, psikologu, öğretmeni, sosyal hizmet uzmanı, bakıcı annesi gibi çeşitli mesleklerden 135 çalışan kadrosu, 3 senede 3’ten 17’ye çıkardıkları araç filosu ve bakın 5 bin 234 kişiye evde bakım hizmeti bedeli olarak sadece 2015 yılında dağıttıkları 46,6 milyon gibi dev bir bütçeyle önemli bir kurum Aile ve Sosyal Politikalar.

Önemli bir kurum çünkü önemli bir alanda hizmet veriyor.

Fakat verilen tüm bu hizmetlerin yani iktidardaki siyasal parti ve düşüncenin amaç ve hedeflerini, oy hesaplarını besleyecek biçimde sosyal politikalar belirlenmesi ve dezavantajlı (engelli, yoksul) grupların duygularının sömürülüp istismar edilebilmesi riski taşıyor.

Umuyorum iktidardaki parti hangisi olursa olsun, bu sosyal hizmetleri bir siyasal partinin değil devletin hizmet geleneği haline getirir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?