Geçen haftanın ilginç gelişmelerden biri Ak Partililerin CHP il binası önündeki basın açıklamalarıydı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında sarf ettiği yakışıksız sözler nedeniyle Ak Partililer, CHP Batman il binası önüne giderek basın açıklaması yaptı.
Ak Parti il binası önünde toplanan 200’e yakın kişi, CHP ye kadar sessizce yürüdü.
Polis, yürüyüş esnasında geniş güvenlik tedbiri aldı.
AK Parti’li kadınların organizasyonuna erkekler de destek verdi.
Hatta erkek sayısı neredeyse kadınlardan daha çoktu.
Açıklamayı da Ak Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanı Abdulbaki Polat okudu.
AK Parti cephesi açısından alışık olmadığımız bir manzaraydı.
Bu güne kadar genelde alışık olduğumuz manzara farklı kesimlerin, 14 yıllık iktidarı boyunca AK Parti’nin kapılarına siyah çelenk koyup açıklama yapmalarıydı.
En çok da bu yönteme maruz kalan partidir Ak Parti.
Bugüne kadar defalarca parti binası önüne siyah çelenk bırakıldı, basın açıklamaları yapıldı.
Bu kez ise AK Partililer ana muhalefet partisi CHP’nin yolunu tutup il binası önüne siyah çelenk bıraktı.
O sırada AK Parti ve CHP’liler arasında sözlü sataşma yaşandı, polisin araya girmesi ile gerginlik büyümeden önlendi.
Batman basının bu meseleye yaklaşımında ilginçlikler vardı.
Bazı gazeteler haberi “AK Parti’lilerden CHP ye tepki” şeklinde geçiştirirken, bazısı da “AK Parti ve CHP’liler arasında gerginlik” diye haberi veriyordu.
İşin diğer ilginç yanı ise yapılan yürüyüş ve açıklamaya güvenlik görevlilerinin yaklaşımıydı.
Çünkü son zamanlarda bu tür etkinliklere kesinlikle izin verilmiyor ve hatta yürümek isteyenlere sert müdahalede bulunuluyor.
Her yürüyüş ve açıklamadan sonra da gözaltılar oluyor, gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefetten davalar açılıyor.
Acaba CHP’ye yürüyüp açıklama yaptılar diye AK Parti’liler hakkında diğer sivil toplum örgütleri ve siyasi partililer gibi bir dava açılacak mı?
Açıklama esnasında CHP’liler ve AK Parti’liler arasında bir kavga ve gerginliğin yaşanmayacağına kim garanti verebilirdi ki?
Elbette o garantiyi kimse veremezdi.
Hatta CHP üyelerinin de AK Parti’lilere karşı koymak için hazırlık yaptıkları ve gerginliğin son anda önlendiği yönünde duyumlar da aldık.
CHP’liler tepkiye tepki ile o an karşılık vermiş olsalardı hiç istenmeyen olaylar yaşanabilirdi.
Bir de AK Parti’lilerin bu yürüyüşü, diğer partililerin de kendilerine yönelik yürüyüşlerin önünü açmış oldu.
Güvenlik görevlilerin yürüyüş ve açıklamaya izin vermemesi “çiftte standart mı uygulanıyor?” sorusunu haklı olarak akıllara getirecek.
Elbette AK Parti’lilerin yaptığı açıklama ve siyah çelenk bırakma, demokratik bir haktır.
Bu hakkın kullanımına karşı herhangi bir karşı koyma veya yürüyüş yapıp, siyah çelenk bırakıp açıklama yaptılar diye işlem yapmak doğru değildir.
Slogan da atabilirlerdi.
Oturma eylemi de yapabilirlerdi.
Kısacası şiddete başvurmadan her türlü protesto hakkını da kullanabilirleri.
Ancak bu demokratik haktan faydalanmak sadece iktidar partisinin değil, her siyasi parti ve sivil toplum örgütünün hakkıdır.
Şayet yaklaşım bundan sonra böyle olacaksa bu, olumlu bir gelişmedir.
Ancak yarın CHP’liler veya HDP’liler AK Parti İl binasına doğru yürüyüp açıklama yapmak isterlerse ve buna izin verilmezse elbette doğru olmaz.
