BAHAR TELAŞI

23-03-2017

Renklerin ahengi yakındır.

Bahar gösterdi yüzünü çünkü.

Bu yüzden bir telaş var.

Her zaman ki gibi kısa sürecek bir baharın telaşı bu. 

Ama bin umut var.

Bin özlem,..

Bin telaş var.

Her yürekte bir bahar,

Bir gelincik telaşı başlamış.

Keşke bu sene hiç bahar bitmese…

Bu sene yaz gelmese…

Doya doya yaşasak baharı,

Açan güller,

Özgürce uçan kelebekleri gördükçe hep tebessüm etse gülse yüzümüz.

Hiç bitmeyecek gibi olsa yani bu bahar.

Oysa henüz yüzünü göstermişken şimdiden bitecek korkusunu yaşıyoruz.

Çünkü baharla bizim hayatımız da çok hızlı geçiyor nedense.

Baharı tutmanın bir yolu yok mu acaba?

Gitme diye tüm içtenliğimizle yalvarsak bir faydası olur mu?

Güneşin yakmadığı, yağmurların, rüzgârın üşütmediği bu mevsim ile yüreğimizdeki bütün acıları atabiliriz belki…

 Bu nedenle bu bahar daha bir telaşlıyız.

Telaşlanan sadece biz değiliz elbette.

Kelebekler bin bir umutla kanat çırpıyor,

Kuşlar yeni yıl yuvalarını ceviz ağaçlarına yapıyorlar.

Leylekler avaz avaz baharı müjdeliyor.

Nergis kokusu dağlardan yükselmeye başladı.

Ve Ahmed Arif o kadim sesi, derin bilgeliği ile bir kez daha soruyor;

haberin var mı taş duvar?

demir kapı, kör pencere,

yastığım, ranzam, zincirim,

uğruna ölümlere gidip geldiğim,

zulamdaki mahzun resim,

haberin var mı?

görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,

karanfil kokuyor cigaram

dağlarına bahar gelmiş memleketimin.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?