Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi rekortmenlerine ödül vermek üzere geldiği Batman'da bu kez sıra dışı bir konuşma yaptı.
Sıra dışı olarak gördüğümüz konuşması, çözüm sürecine ve Kürt sorununa değinmesiydi.
Bakan Şimşek, alışık olmadığımız konuşmasında çözüm süreci ve Kürt sorunu ile ilgili önemli mesajlar verdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuşmasında hükümet olarak çözüm sürecinde siyaseten güçlü bir irade ortaya koyduklarını belirterek, “Madem bir çözüm süreci var. O zaman şehirlerde dağlarda eli silahlı adamların işi ne? Çözüm süreci samimiyet ister” dedi.
Herkes gibi Bakan Şimşek de samimiyet ve fedakârlık olmadan bu sorunun çözülemeyeceğini düşünüyor.
Bakan Şimşek’e bu iki noktada katılmamak mümkün değil.
Kürt sorununun çözülebilmesi için silahların toprağa gömülmesi gerekiyor.
Ancak bu ortamı, Bakan Şimşek’in de üyesinin olduğu Hükümet sağlayabilir.
Çözüm sürecinde samimiyet noktasında taraflar arasında güven sorunu var.
Çözüm sürecinin tarafları, bu noktada birbirlerini samimiyet noktasında sürekli eleştirmektedir.
Bakan Şimşek Kürt bir anne ve babanın çocuğu, 7 yaşına kadar Türkçe diye bir dilin olduğunu bilmiyordu. Okulda Türkçeyi öğrendi, sonrasında da Kürtçe dilini unuttu. ABD’den Türkiye’ye dönüp ilk bakan olduğu dönemde çat pat Kürtçe konuştu, sonradan en azından meramını dile getirebilecek kadar Kürtçe öğrendi.
Anadili Kürtçe olup bu gün kendi dilini konuşamayan milyonlarca Kürt var. Bu acı gerçeğin en somut örneklerinden biridir Sayın Şimşek.
Bu sebeple konuşmasında, Kürt sorunu için çok karışık etnik bir meselenin ancak kardeşlik hukuku içerisinde çözülebileceğine vurgu yapıyordu.
Bakan Şimşek’in bu güne kadar diğer Bakanlar kadar siyaset ve Kürt sorununu konuştuğuna pek tanık olmamıştık.
Ülkemizde kalıcı bir barış ve Kürt sorunun çözümü için yakalanan büyük fırsatın heba edilmemesi için vergi rekortmenlerinin ödül töreninde önemli mesajlar verdiğine göre mutlaka bildiği bir şey var.
Kısacası Bakan Şimşek de Kürt sorunu dediğine göre iş ciddidir.
Ödül töreninde Kürt sorunun demokratik zeminde çözülmesi gerektiğine söyleyen TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da törende yaptığı konuşmada, kalkınmanın önündeki en büyük engelin Kürt sorunu olduğuna vurgu yapıyordu.
Oysa törenin amacı başkaydı.
Bu gün Kürt sorunu olmamış olsaydı gündem daha çok iş, aş istihdam ve ekonomi olurdu.
Ama herkes şunu çok iyi biliyor ki Kürt sorunu çözülmeden bu ülkenin hayati sorunlarını çözmek mümkün değildir.
Bu yüzden kalıcı bir şekilde ve Bakan Şimşek’in de dediği gibi kardeşlik hukuku içerisinde çözmek gerekir.
Tabi kardeşlik hukuku derken gerçek kardeşlik hukuku olmalıdır.
