Batman Basınına, aynı camiada olan bir arkadaşımızın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı değerlendirmeye, geçen hafta bu köşede değinmiştim.
Kendisine ve görüşüne değer vermemiş olsaydım kesinlikle dikkate almaz, yazıyı görmezden gelirdim.
Sosyal medyada paylaştığı basına yönelik eleştirisini kaldırdığı için yazımda adını açıklamamıştım.
Ama kendisi, yazıma yönelik, sosyal medya hesabında “Batman Basını ile ilgili değerlendirmeyi ben yaptım” dediğine göre ismi ile kendisine hitap edeceğim.
Batman Basının içinde bulunduğu koşullar ve kendisine yaptığım eleştiri üzerine Mehmet Taş sosyal medya hesabı üzerinde bana cevap verdi.
Keşke Sayın Taş, cevap hakkını sosyal medya üzerinden vermek yerine bana göndermiş olsaydı.
Basın ahlak ilkeleri gereği ben de cevap hakkını köşemde verip, gerekirse düşüncemi de eklerdim.
Ancak sosyal medya üzerinden benim yazımı da etiketleyerek verince bu kez takipçileri de Batman Basınına verip veriştirdi.
Tabi öyle uzaktan gazel okumak kolaydır.
Batman Basının duruşu ile ilgili mesele öyle bir evrildiki neredeyse Batman Basınını itibarsızlaştırma kampanyasına dönüşecek.
Önce Mehmet Taş’ın kendi sosyal medya hesabında, gazetedeki köşe yazımı da etkileyerek verdiği cevabı bir okuyalım;
…
“Sayın Recep Kavuş’un kaleme aldığı yazıda isim vermeden eleştirdiği gazeteci benim. Sosyal medya sitesi twitter’de da ‘karakter sorunu’ var! İnsanoğlunda ‘karaktersizliğin’ bir sınırı yok ama twiter’de sadece 280 karaktere izin var. Bundan dolayı yanlış anlaşılacağımı düşünerek ve bir gazeteci arkadaşın uyarısıyla mesajı sildim.
Fakat bu mesajdaki her kelimenin arkasındayım, çünkü eleştirim bütün gazeteci dostlara değildi. Batman Basınına yönelik yaptığım eleştiriyi kelimesi kelimesine hatırlayamadığım için mesajı tam yazamıyorum şimdi. Fakat ne demek istediğimi özetleyecek olursam, ‘’Hiçbir dönemde Batman basınının bu kadar kirlenmediğini… Çıkarcılık ve yalakalığın zirve yaptığını… Zaten kimsenin de aslında gerçek anlamda gazetecilik beklemediğini… Ama en azından geçmişinize yazık etmeyin Vb” şeklindeydi.
Yani kısacası Batman Basınında çıkarcılık ve yalakalık ön planda demiştim.
Yazdığım gibi Batman Basınında çok çok değerli isimler var, onları tenzih ederim ama genel anlamda durum bu. Batman’da sokağa baktığımızda yanılmadığımı görüyoruz. Elbette mevcut durumun farkındayız, basının nasıl zor şartlarda ayakta kalmaya çalıştığına da şahidim. Fakat bu şartlar, ilkesizliğin, kalitesizliğin dibine vurmaya bahane değil. Her biri adeta birer çınar olan Batman gazete ve bazı gazetecilerin düştüğü durum kanımıza dokunuyor. Sadece bu geçmişinize yazık etmeyin dedim ve hakaret olmadığını düşünüyorum”
…
Sayın Taş’ın bana verdiği cevapta her ne kadar iyi ve kötüyü ayırma gibi bir dil kullanmışsa da Batman Basını diye tespit ve eleştirilerini sürdürmesi yine de herkesi bir kefeye koyduğunu gösteriyordu.
Benim itirazım, bizim sektörde birilerinin yanlışına, özrüne, suçuna, ilkesizliğine, çıkarcılığına herkesin ortak edilmesidir.
Bir önceki yazımda da bu yazımda da amacım ne Mehmet Taş’la polemiğe girmek ne de basın ahlak ilke ve kurallarına uymayanları savunmaktır.
Yine tekrarlıyorum benim de Batman Basını içerisinde hal hareket, duruşlarını hiç de tasvip etmediğim kişiler elbette vardır.
Ancak bu durumdakilerin tutumunu değerlendirip, eleştirirken Batman Basını tanımlamasının yapılmasını doğru bulmuyorum.
“Bir kısım “, “birkaç kişi” veya isimleri verilerek, delil ve kanıtları ile bir değerlendirme yapılırsa eleştiren kim olursa olsun onu anlamaya çalışırım.
Ancak eleştirinin muhatabı kişi ve yanlışların neler olduğu somut olmayacak şekilde ister twitter’in 280 karakterlik mesajında olsun, isterse cep telefonun Whatsapp durumlarında yayınlansın Batman Basının itibarsızlaştırmaktan başka bir fayda sağlamaz.
Batman Basının itibarsızlaştırmak yerine, basın camiasının içinde yer alan çıkarcı ve ilkesiz kişileri deşifre etmek, daha doğru bir yöntemdir kanımca.
