Bir çok alanda eksiklerimiz var bu şehrin sakinleri olarak.
Bunlardan en önemlisi şehrimizi yeteri kadar tanımıyoruz.
İnsan yaşadığı yeri tanımaz mı?
Tanımazsa ayıp olmaz mı?
Ama çoğunluk, şehrini yeteri kadar tanımıyor.
Eminim bu satırları okuyanlar olarak şimdi “bu nasıl bir soru?” diye içinizden geçiriyorsunuz.
Böyle düşünenlere en basitinden “Batman’ın şehir merkezi nüfusu ne kadar?” desem bilemeyecekler.
Oysa her Batmanlı, yaşadığı şehrin ekonomik sosyal, kültürel bütün özeliklerini bilmelidir.
Değerlerinin farkında olmalıdır.
Havasını, suyunu, şehrini, simgelerini bilmelidir.
Hemşerilerinin derdini ve sorunlarını bilmelidir.
Şehrine karşı aidiyet duygusu güçlü olmalıdır.
İşte bu yaklaşım, şehrin kimliğini de oluşturup güçlü kılar.
Bu gün şehrimizin güçlü bir lobisinin olmaması ve hemşehrilik bilincinin gelişmemesinin temelinde şehrimizi yeteri kadar tanımamamız faktörü yatmaktadır.
Şehrimizi sevmemizin yolu da tanımaktan geçer.
Yeteri kadar tanımadığımız şehrimizi yeteri kadar sevmiyor ve sahiplenmiyoruz da.
O yüzden kim Batman’da Belediye Başkanı olsun, kim milletvekili olsundan ziyade hangi parti kazansın meselesi peşinden koşuyoruz.
Aşırı derecede politize olup kutuplaşıyoruz.
Kutuplaşırken, şehrimizin çıkarlarını koruma noktasında birlikte hareket etmiyoruz.
Galiba bu dağınık durumumuz biraz da feodal bir toplum olmaktan kurtulamamamızdan kaynaklanıyor.
Toplu olarak geçmişte ağa ve şeyhlerin peşine takılıyorduk. Şimdi ise siyasilerin, tarikat ve cemaatlerin peşine takılıp şuursuzca sürükleniyoruz.
Bu durum bizi şehrimizden uzaklaştırdığı gibi yabancılaştırıyor da.
Bu yüzden şehrimizi yeteri kadar tanımıyoruz.
Böylece her birimiz, Batman’ı tanımayan bir Batmanlı oluveriyoruz.
Çok şükür ben şehrimi bilmeyen, tanımayan Batmanlılardan değilim.
Bir sivil toplumcu, bir basın mensubu olarak şehrimin çıkarlarını her platformda savunuyor ve zarar verecek her şeye karşı çıkıyorum.
Elbette benden daha çok şehrine sahip çıkanlar var ama emin olun bu düşüncede olanlar azınlıktadır.
Azınlıkta olduğumuz için de şehrimizi olması gereken yere taşıyamıyoruz.
