BATMAN’IN ESNAFI

28-08-2018

Ortaokul ve Lise çağlarımda kitabevinde çalıştığım zamanları saymasak ki ben saymıyorum, çünkü o benim değil yanında çalıştığım değerli ağabeyimin esnaflık tecrübesidir, esnaflık deneyimim olmadı.

Sağolsun o zamanlar ağabeyimden çok şey öğrendiysem de bir defa denemiş de olsam esnaflığı becerebileceğimi pek sanmadım.

Ama son bir haftada esnafla muhataplığımda yaşadığım 3 olay belli ki hali hazır esnaf sıfatlılar da beceremiyor bunu dedirtti bana.

Kime dokunsan esnaftan şikâyetçi.

Gerek fırsatçılıkları, gerek tembellikleri, gerekse de kabalıkları ile karşılaşmayan yok.

Kendi adıma şikâyetçiyim ama bu şikayetimi dikkate alıp esnafı terbiye edecek bir kurum var mı bilmiyorum.

Esnaf ve Sanatkârlar Odası geliyor hemen akla ama gidip mesela desem ki falanca yerdeki fotoğrafçı evvelinde konuştuğumuz halde bana vermesi gereken fotoğraflar için ek ücret isteyip sözünü yerine getirmiyor. Ya da filanca telefoncu telefonuma koruma kabı takarken beceremeyince kabalık edip terbiyesizlik ediyor.

Ne diyecek dersiniz?

Hiçbir şey diyeceği de yapacağı da yok.

Ondan sonra Batman’da esnaf yok, esnafın adabı yok, diye konuşulacak.

Çünkü Odalar üstüne düşeni yapmayıp iyisini kötüsünden ayırmaya, kötüsünü terbiye etmeye çalışmadı ve çalışmayacak.

 

***

 

ZATEN DEĞİŞMEMİŞTİ

5 Şubat 2011’de şimdi Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan Başbakan’ken Cumartesi Annelerini Dolmabahçe’de kabul etmiş aralarında Berfo Ananın da olduğu kayıp yakınlarına barış konusunda umut vermişti.

Ve tarih 27 Ağustos 2018’i gösterdiğinde İçişleri Bakanı, aynı sivil oluşum için; “Cumartesi Anneleri Bir Kandırmacadır” ifadeleriyle haber başlıklarına çıktı.

Herkes aynı şeyi sordu:

Ne değişti?

Aslında hiçbir şey değişmedi.

Ama bugün değil. Aslında o zaman değişmemişti. Ama nasıl bir siyasi marifetle inandırıldıysak bir şeylerin değiştiğine, değiştirileceğine ve nasıl umutlandırıldıysak, umudumuzla öylece kalakaldık.

İtiraf etmeliyim ki ben de inanmıştım, evet zor olacağını düşünmüştüm ama bir şeylerin değişeceğine ya da değiştirileceğine inanmıştım.

Ama malumunuz iktidar olmak büyük bir imtihandır. Bu imtihanı veremediler. Zaman ve güç onları düşmanlarına benzetti ve hatta düşmanlarından beter etti.

Değiştirme iddiasıyla başına geldikleri sistemin kendisine döndüler de kendileri değişti.

Beraber yola çıktıklarını yolda bıraktılar ve hatta o yolun dibine gömdüler. Hani bir söz vardır:

Yılan yiyecek kimseyi bulamayınca kendisini yemeye başlar.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?