BEN İNSAN DEĞİL MİYİM

23-03-2017

Çok olmasa da birkaç yıldan topladığım tecrübelerimden biri; İnsanların eşyayla ilişki ve davranış şekli diğer insanlarla ilişkisi konusunda size fikir verir. Eşyayı hor kullanan biri insana da kaba davranır. Eşyayı sömüren biri insanla ilişkilerinde de sömüren bir yaklaşıma sahiptir.

Etrafınızda yakın tanıdıklarınıza bakın eminim ki siz de bunun sayısız örneklerinden birini görürsünüz.

Edebiyatta teşhis kişileştirme sanatı diye bir şey var. Bu, insan dışındaki canlı cansız varlıklara insan özelliği kazandırmaktır. İnsana özgü niteliklerin başka varlıklara aktarılmasına, onlara kişilik kazandırılmasına “teşhis” (kişileştirme) deniliyor. İnsana ait özelliklerin insan olmayan varlıklara mal edilmesiyle gerçekleştirilen mecazlı bir anlatım özelliğidir. Bazen benzetme çoğu zaman da kapalı istiare biçiminde gerçekleştirilir.

Neyse edebiyat dersini biraz daha uzatırsam birazdan yoklama alıp kelle saymaya başlayacağım. Kişileştirmeye dair gazetemizde ilginç bir haber örneği var.

İki gün önce, Turgut Özal Bulvarı İş Bankası arkasında, aracını park etmeye çalışan bir sürücü park yerine binanın bodrum katına inen merdivenlere kayınca arkadaşlar fotoğrafıyla haber yapmış. Yapmış ama haberciliğin ufkunu açmışlar.

İki gün öncenin haberi. Arkadaşlar haberde yeni çığırlar açmaya devam ediyor. Haberi olduğu gibi alıyorum.

İş Bankası binasının arkasındaki otoparka girmek isteyen Güzel, bodrum katına inan merdivenleri görmeyince aracıyla merdivenlerden aşağı sürüklendi. Merdivenlerde aracı ile birlikte asılı kalan Sürücü Güzel, aracın hareket etmemesi için frene asılarak yardım istedi. Olay yerine gelen vatandaşlar, aracı düştüğü yerden çıkarmaya çalıştı. Çabaların yetersiz kalması üzerine başka bir araca halat bağlanarak çıkarılmaya çalışıldı. Bu da sonuç vermeyince olay yerine çekici çağırıldı. Çekici yardımı ile çıkarılan araç, sanayi sitesine götürüldü.

Haberi devam ettirmeye kalksak:

Sanayi sitesinde yoğun bakıma alınan araç Mehmet Ustanın nasırlı ellerinde şifa bulduktan sonra taburcu edildi. Mehmet Usta yaptığı ilk açıklamada “aracı getirdiklerinde durumu ciddi görünmese de araç pert olmak üzereydi. Şaftı kaymış belanın dibine vurmuştu. Erken müdahale ile çok şükür aracı tekrar trafiğe kazandırdık”

Keşke intak da (konuşturma) yapaydılar da aracın da iki laf etmesine izin verselerdi:

“Nasıl olduğunu hatırlamıyorum bir anda basamaklardan aşağıya doğru gittiğimi hatırlıyorum. Bayılmışım. Kendime geldiğimde Mehmet Usta’nın ispirto ile elini temizlediğini hatırlıyorum.”

Bu haberi yapanı tebrik etmeli insanlarla ilişkisi güzel bir arkadaşmış. Kibar bir haberci. Öyle ki bir aracı kişiselleştirebilecek kadar düşünceli bir arkadaşımız.

Diyorum ki keşke haberi biraz daha devam ettirselermiş. Benle birlikte eminim ki merak eden okuyucular var. Aracın son durumu nedir? Yaşadığı olayın travmasını atlattı mı, yoksa o travmanın etkisiyle kendini mazota ve yollara mı vurdu, otoparkına mı kapandı? Sürücüsüyle arasını düzeltebildi mi yoksa ayrıldılar mı?

Diyorlar ki en son yeşil ışıkta dalgın dalgın beklerken görülmüş. Bas bas Müslüm’ün “Ben insan değil miyim” şarkısını okuyormuş.

Ben insan değil miyim/ Ben kulun değil miyim/ Tanrım, dünyaya beni sen attın/ Çile çektirdin derman arattın. Madem unutacaktın, beni neden yarattın/ Bende mutlu olmak istemez miydim/ Şu yalancı dünyada 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?