BİLİNÇLENMİŞ DEĞİL BİLEYLENMİŞ

23-09-2019


Haftanın ilk günü mümkün mertebe hiç biri kuruma uğramamaya varsa işiniz haftanın ortasına bırakmaya çalışın derim.

Daha evvelinden bir işlem için talep kurumun kendisinden gelince erteleme lüksünüzü yok. Hal böyle olunca yine bir hastanenin pazartesi günü yoğunluğuna muhatap oldum.

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanının kapısında beklerken jetonum düştü hep aynı doktora geldiğimi fark ettim. Bu bilinçli bir tercih değil kurumun verdiği randevu gereği oluyordu.

Merak ettim söz konusu muayene olduğum doktorun dışında çalışan FTR doktoru yok mu? Sonra hastanenin sitesinden bakınca toplamda dört doktor olduğunu anladım. 

Ama neden diğer doktorların çalışmasına hiç tanık olamadım? Bunun cevabının arayışına düşünce, hastanedeki 4 doktordan kiminin heyette, kimisinin izinde olduğunu ve geriye bir bilemedin iki doktor kaldığını öğrendim. Bu doktorlardan biri malum benim doktorum ki tüm o yüke rağmen gayet kibar bir hanımefendi Ahu Hanım hastayla iletişimi konusunda takdiri hak ediyor. 

Vaziyet böyleyken hastanın biri yükü sırtlanan doktor hanımın kapısında doktorun sekreteriyle tartışmaya başladı. Tartışmaya biraz kulak verince hastanın hiç de haklı olmadığını sekreterden görevi dışında yapamayacağı bir şey talep ettiğini ve talebinde direttiğini gördüm.

Hasta her zaman haklı olmaz ya.. Hele ki öylesi bir kendini bilmez. Sekreterden ne istiyordu? Randevusu olmadığı halde ısrarla muayene olmak istediğini ve muayene olmadan gitmeyeceğini edepsiz kelimelerle tekrarlayıp duruyor sekreterin diğer hastaların işiyle ilgilenmesine mani oluyordu. 

Dayanamayıp kalktım ve ona haksız olduğunu sekreterin işini yaptığını ve yetkisi olmayan bir konuda ondan bir talepte bulunmanın yanlış olduğunu söyledim. Yok deyip benimle de tartışmaya başladı. Onunla kavga mı edeceksin dedim? Evet dedi sen de ona sırt mı çıkacaksın deyince.

Tamam bir bu eksikti onu bırakıp şimdi de benimle mi tartışacaksın deyip kendi ateşinde bıraktım onu. Neyse ki diğer hastalarla birlikte sözden de anlamayacağına kanaat getirip sustuk.

Düşününce her ne kadar hastanenin yetersiz doktor sayısı ve yanlış planlamasıyla bu yığılmaya yol açtığını düşünsem de hiç birimizin hasta ya da hasta yakını olarak hiçbir memura ya da sağlık görevlisine dayılanıp sataşmaya hakkımız yok.

Sanılmasın ki hakkını arayan bilinçlenmiş vatandaş böylesi bir şeydir aksine bu bilinçli değil bileylenmiş, bilinçsiz sorun üreten kendini bilmez vatandaş modelidir. 

Bölge Devlet Hastanesinin hangi branşlarda uzman sayısı yetersizse biran evvel çözüm üretmesi ve de doğru bir planlama ile gerekli programı yapması gerekir ki vatandaşın sinirini bileylemesin. 

Öte yandan vatandaş da neyi nerde nasıl isteyeceği noktasında daha bilinçli olup en ufak soruna bileylenmemesi gerekir. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?