Bayram geleneklerindendir her gazeteci için bayrama özel yazılar yazmak.
Bayram yazıları da bayram tadında olmalı, dizelerinde güzellikleri, umudu ve sevinci içermelidir.
Ancak bu bayram sevinçten umut vaat eden bir gelecekten söz edecek bir ortam yok ne yazık ki.
Bayram için çarşı pazarda az da olsa bir hareketlilik var.
Diyebiliriz ki son 3 yılın en durgun bayram arifesini yaşadı Batman.
Halk buruk, geleceğe dair kaygılı ve de endişeli olduğu için bayramı bayram tadında kutlayacak bir morale sahip değiller.
Ancak yine de bayramın dini gereklerini yerine getirmek her Müslüman’ın görevi olduğu için sade bir bayram için hazırlıklar yapıldı.
Zaten “bayramı kutlamayacağız” demek de inancımız gereği doğru değildir.
Hiçbir kurum, camia ve siyasi hareket, bayramların anlam ve öneminden farklı bir şekilde kutlanması veya kutlanamaması gibi bir yetkiye sahip değil ve olamaz da.
Bu nedenle her ne gerekçe ile olursa olsun hiç kimse “biz bu bayramı kutlamayacağız” dememelidir.
Ancak kabul etmek gerekirse bu bayram diğer bayramlardan daha buruk bir şekilde geçecektir.
Çünkü çatışma ve ölüm haberlerinin sık sık geldiği bir dönemden geçiyoruz.
Çatışmalarda ölen bu ülkenin yoksul gençleri “şehitler ölmez veya şehit namirin” sloganları ile her gün toprağa veriliyor.
Yanı başımızda Suriye’de ve Irak’taki savaştan canını zor kurtaran mültecilerin durumu yürekleri burkuyor.
İnsanlar, bütün bu gerçekleri görmezden gelip, bayramı fırsat bilip, eğlence ve tatil boyutu ile ilgilenmeyecektir elbette.
Ancak bayramların en önemli yönü olan toplumsal dayanışma, yardımlaşma ve barışa çok büyük ihtiyacımız olduğu için daha çok bu yönü ile bayram kutlamaları yapmak gerekir.
Büyük bir istek ve inatla bayram günü barışta ısrar etmek gerekir.
İşin sevinç boyutunu yaşamadığımız bu kaçıncı bayramdır hatırlayamıyoruz bile.
Yine bir bayram, sevinçlerimizi teğet geçecek.
Yaşadığımız coğrafyada savaşların son bulması için bayramı da bir fırsat olarak görmek lazım.
Bayramları gerçek manasına göre ibadet, dayanışma ve sevinç içerisinde geçirmek her Müslüman’ın hakkidir tabi.
Bayramlarımız, haklarımızı bir bütün içerisinde yaşamamız için ne yazık ki bir kardeş çatışması ile yıllardır heba ediliyor.
Bayramlarda sevinmek yerine üzülüyoruz, gülmek yerine ağlıyoruz.
Her teğet geçtiğinde de bayramın gelenek ve göreneklerinden bir şeyler eksiliyor.
Oysa herkesin bayramı olan dini bayramlarımızda hepimiz yaşımız ne olursa olsun bayramlıklarını giyip ev ev şeker toplamayı ne kadar da çok özlemişiz.
Bayram sevincinin değil acıların bizi teğet geçtiği bayram dileği ile hepinizin bayramını Sonsöz Gazetesi ekibi olarak kutluyoruz.
