Bana sorarlarsa kâinattaki en hırçın, en tehlikeli, en canavar yaratığı insandır.
Doğanın bu denli kirletilmemesi,
Küresel ısınma,
Bütün yıkımlar,
Savaşları çıkaran,
Var olan yokluk açlığın ve kuraklığın bana göre müsebbibi insandır.
İnsanlar biraz, akıllı ve uslu olsa biraz savaşmayı kavga etmeyi bıraksa doğa kendi kendini yeniler.
Ama bunca yıkıma, gözyaşına acı ve ölüme rağmen insanlar hala canavar ruhlu takılmaya devam ediyor.
Yeni okula başlayan öğrenciler yaramazlık yapınca öğretmenleri “çiçek olun” diyor.
Çiçek olun deyince de öğrenciler öğretmemeleri rahat diyene kadar elleri koltuklarının altında öylece beklerler.
Bilsem dinlerler, biraz kulak asarlar söylediklerime hırçın insanlara şunu derdim:
“Şimdi biraz karınca olun” derdim.
Çünkü Karınca kâinattaki hiçbir canlıya tepeden bakmıyor
Kin beslemiyor.
Silahları sevmiyor,
Bulutları,
Yağmuru,
Toprağı,
Çiçekleri,
Kelebekleri
Seviyor en çok.
İncitmiyor kimseyi,
Çalışıyor, çabalıyor,
Paylaşıyor,
İsraf etmiyor,
Kirletmiyor,
Keşke her insan karıncaya benzeseydi.
Karıncayı en güzeli Cahit Irgat bir şiirinde anlatıyor;
“Anne girmem bu oyuncak dükkânına
Orda toplar, tayyareler, tanklar var.
Seviyorum söğüt dalı atımı
Tekme atmaz, ısırmaz.
Ben yaşamak istiyorum
Ağaç gibi sessiz sesiz ve rahat
Karınca kararınca değil,
Serile serpile boylu boyumca.”