BİRİNCİYİZ AMA YETMİYOR

28-08-2016

 “Fikri ve projesi olanın ayağına biz gideriz.” deyince konuğumuz, doğrusu heyecanlanmadım değil. Çünkü malumunuz memlekette oturduğu yerde fikir üreten ve “Ah elimden bir tutan olacaktı ki..” diye başlayıp hiçbir plan ve projeye oturtulmamış fikirlerin hülyasında boğulmayanımız yoktur.

Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ Cumartesi buluşmalarımızın konuğuydu. DİKA, dört il, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak’ı kapsayan ve TRC3 diye adlandırılan bölgemizle ilgili temel amacı, zengin tarihi ve kültürel mirasımızı, doğal sermaye ve jeo-stratejik konumu akılcı, yenilikçi ve katılımcı bir yaklaşımla etkin ve sürdürülebilir bir şekilde değerlendirerek; yeniden üretim, ticaret ve medeniyet merkezi olmayı başarmış, istikrar içinde gelişen, herkesin güven ve umutla yaşamak istediği bir bölge dönüştürmek olarak tanımlanan bir kurum.

Konuşmasının en başında ajansın temelde yaptığı iki etkinlikten birinin eğitim içerikli olduğunu ve bütçelerinin yüzde 90’a yakınını eğitime ayırdıklarını söylüyor Yılmaz Bey ve ardından eğitimin ne kadar önem arz ettiğine dair konuşuyor.

Mimar olan Yılmaz Bey, bölgeyi yakından tanıyan yerel yönetim tecrübesine sahip bir bölge insanı olarak ekmeğini yediği, suyunu içtiği bu bölgenin kalkınması için taşıdığı kaygıyı emeğe, çabaya, çalışmaya dönüştüren bir insan.

Bu çaba ve çalışmasında onu desteklemek gerekir. Fikri ve projesi olan her birimiz sigara paketlerine çiziktirilmiş plan ve projelerden fazlasıyla gitmeliyiz. Ya da ayağınıza geliriz diyor, konuk etmeliyiz. Çay içerken karını hesapladığımız ocakçının, ya da kebap yerken kazancına göz diktiğimiz kebapçının tahmini hesabından fazlasını hazırlayıp koyabilmeliyiz önlerine.

Yılmaz beyin ifade ettiği gibi “sürdürülebilir ve istihdama yönelik” fikirlerimizi somut projelere dönüştürebilmeli ve planını yapabilmeliyiz ki bu konuda da ajans çeşitli eğitim programlarıyla fikir sahiplerine destek oluyor. Bir fikrin nasıl plan ve projeye dönüştürülebileceğini öğretiyor.

Nüfusumuzun yüzde 63’ünü oluşturan 13-21 yaş aralığındaki gençlerimizin istihdamını önemsediklerini belirten Yılmaz bey bu konunun üstünde durulması gerektiğini ifade ediyor. Yılmaz beyin bu konudaki hassasiyeti çok önemli. Önemli çünkü genç nüfusun istihdamı bölgemizde pozitif ekonomik sonuçlardan fazlasına yol açacak sosyal ve politik açıdan da refaha kavuşturacaktır bizi.

Yılmaz bey yapmak istediklerine ilişkin konuşmasının bir yerinde bölgemizdeki mevcut ihracatın sadece Şırnak’taki Gümrük kapısına yüklenmesinin yanlış olduğunu ve neden alternatif geliştirilmediğini sorguluyor. Bu konuda bir öneride bulunduğunu belirten Yılmaz Bey, bölgemizden Mersin’e hızlı tren ağının kurularak ihracatımıza alternatif kanallar geliştirilebileceğini ifade ediyor.

Sanayicilerimize de seslenen Altındağ, “Sanayicilerimizden neden enerji konusunda proje gelmiyor?” Diye soruyor. Cidden neden sanayicilerimiz yenilenebilir enerjiye dönük proje üretip sunmuyor. Çünkü sanayicilerimiz karasaban tarımı gibi hala eski yöntemlerle sanayicilik yapıyor. O nasıl oluyor derseniz. Profesyonel, kalifiye iş gücü ile çalışmak yerine, eşin dostun referansı ile, aile içi deneyimsiz personel ile çalışıp, profesyonel işletme yönetimi derdine düşmüyor.

Hal böyle olunca birçok büyük ölçekli işletmemizde bir tek fikri projeye dönüştürebilecek tek bir eleman maalesef ki bulunmuyor.

Ondan sonra neden destek bulamıyoruz diye veryansın edip duruyoruz.

Özellikle bölgemizde enerji ciddi bir sorun ve bu soruna çözüm oluşturacak yenilenebilir enerji kaynaklarına sahipken neden buna ilişkin çalışma yapmıyor işletmelerimiz sormak ve üstünde durmak gerekir.

Yılmaz bey “Fikri ve projesi olanın ayağına gideriz” diyor ama fikri olmayandan da proje sağılamaz herhalde.

Yeri gelmişken Batman’dan, Belediye dahil DİKA desteği alan projeleri sayıyor Yılmaz Bey. 24 Ağustos’ta gazetemizde ve farklı medya organlarında “DİKA’nın bize katkısı yok” başlığıyla çıkan haberin ve haberde geçen Batman Belediye Başkanı Hürriyet Kaytar’ın “Birçok proje, çoğu zaman değerlendirmeye bile alınmadan eleniyor.” şeklindeki sözlerinin gerçeği yansıtmadığını yada tartışmalı hale geldiğini anlıyoruz.

Özetle Batman, DİKA’nın yüzde 35’lik bütçesini harcasa ve bölgesindeki diğer 3 ilden önce gelse de maalesef bu yeterli kalkınma desteği anlamına gelmiyor. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki bu yetersiz kalkınma desteğinin sorumlusu tek başına DİKA değil. Bunun bir diğer büyük sorumlusu Batmanlı sanayici ve işadamlarımızdır.

Yatırım fikirlerini sigara paketlerinde projelendirmekle olmuyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?