Yaz geldi sıcaklardan kaynaklı sorunlar başladı.
Meteorolojinin derecesi her ne kadar 35 dese de inanmayın.
Henüz tam olarak yakıcı yüzünü göstermemesine rağmen şu anda Batmanda hava sıcaklığı 40 dereceyi geçmektedir.
Yaz ortasında 45 dereceyi de bulduğu oluyor tabiî ki.
Bu koşulları göz önünde bulundurursak yoksul veya orta sınıf bir ailenin bireyi isen yandınız.
Çünkü bir gününü geçirebileceğin bu kentin doğru dürüst bir mesire yeri yok.
Serinlemek için havuzu yok.
“Yok” dediysek bunu yoksul ve dar gelirli aileler için dedik.
Parası olan için dünyanın en modern kentlerdeki olanaklarla eş değer düzeyde sosyal mekânlar var.
Tabi bunlar yoksullar için değil.
Devletin yoksulu bahane ederek yaptığı havuzları da özel sektörce parayla işletilmektedir.
Örnek mi TPAO havuzu, Belediyenin esentepedeki havuzu yine Gençlikspor müdürlüğünün Olimpik yüzme havuzu.
Her üç havuzun girişi de ücretlidir.
Paran yoksa Batmanda ne serinleyebileceğin bir havuz var nede Ailecek tatil yapacak bütçene göre bir tesis var.
Kala, kala geriye Dicle nehri ve Batman çayı etrafında piknik olanağı kalıyor.
Nehir kenarında da birçok tehlike var.
Etrafın kirli olmasından dolayı adımını atılan her yer adeta mikrop yuvası.
Su kalitesi bakımından da nehir suyu son derece kirlidir.
Nehir yatağında aşırı derecede girdapların olmasından dolayı da her an boğulma tehlikesi bulunmaktadır.
Ama her şeye rağmen birçok yoksul veya dar gelirli aile piknik ve serinlemek amacı ile Batman çayı ve Dicle nehri kenarını tercih etmek zorunda kalıyor.
Her sene onlarca ölümle sonuçlanan boğulmalara rağmen insanlar nehir kenarına gitmek zorunda kalıyor.
Sonrada boğulma haberleri ardı ardına gelmeye başlıyor.
Geçen Perşembe günü Dicle kenarında yine bir aile dramı yaşandı.
Bir aileden 3 kişi Dicle’nin kirli sularında boğuldular.
Genç baba Dicle nehrine serinlemek için giren çocuğunu ve yeğenini kurtarmaya çalışırken oda boğuldu.
Raman dağı eteklerinde bir mesire yeri olsaydı veya da Batman barajı sol sahil sulama kanalı etrafında serinlemek için 3,5 gölet ve havuz olsaydı bu insanlar Dicle nehrinin kirli suyunu tercih ederlimiydi sizce?
Elbette cevap hayır!
Her yıl Dicle nehri kenarında aslında boğulan “yoksulluk değil” insanlıktır.
Kimse bunun farkında değil o ayrı.
Keşke boğulan insanlar değil yoksul olsaydı.
