BU SORUYU KİMSE ÇÖZEMEZ

09-03-2016

Bir, doksan dokuzdan büyüktür herhalde. 
Hükümetin açıklamalarına baktığında bunu anlıyor insan. 
Sokağa çıkma yasağı ilan edilerek devletin operasyon yaptığı ilçeler ve mahallelerde devletin yüzde doksan dokuzu kontrolü altına alması yüzde biri kontrol altına almaktan daha kısa hem de çok daha kısa sürüyor.
Devlet sokağa çıkma yasağı ilan edip operasyon yaptıktan yaklaşık bir hafta sonra operasyon bölgesinin yüzde doksan dokuzunu kontrol altına aldığını ilan ettikten haftalar sonra dahi yüzde biri kontrolüne alamıyor.
Matematikte meşhur havuz soruları yerini hendek sorularına bırakır artık. 
Soru: Devlet yüzde doksan dokuzu bir haftada kontrol altına alıyorsa yüzde biri ne kadarlık bir sürede kontrol altına alır. 
Kağıda kaleme sarılmaya gerek yok. Çünkü bunu onluk sayı sistemine göre ya da oktal, heksadesimal sayı siteminde de çözemezsiniz. 
Bunu sayısal sistemler temelinde çözüme kavuşturmak mümkün değil bunu ancak hükümetin siyasal yalan sisteminde çözebilirsiniz. 
Siyasetin ve politikanın pişkin yalan tabanında çözüme kavuşturabilirsiniz. Kontrolüne aldığı bölgelerde ortaya çıkan enkaz da hepimizin malumu zaten.
Artık kimseye, hiçbirine, verilen beyanlara, yapılan haberlere, inanmamak gerektiğine dair bakın bir örnek daha düştü önümüze. 3 gün önce “Çatışmaların devam ettiği Diyarbakır'ın Sur ilçesinde teröristler çıplak bir şekilde koşarak teslim oldular” şeklinde bir haber düştü birçok basın yayın kuruluşuna. 
Ne kadar inandınız bilmiyorum ama bakın hemen bir gün sonra Diyarbakır Valiliği bir açıklama yaptı ve dedi ki “07 Mart 2016 Pazartesi günü 16.00 ile 17.15 saatleri arasında operasyon bölgesinde var olduğu iddia edilen sivillerin tahliyesi amacıyla güvenlik koridoru oluşturulmuştur. Oluşturulan güvenlik koridorundan 1 çocuk, 2 bayan ve 11 erkek olmak üzere toplam 14 kişi güvenli bölgeye alınmıştır. Söz konusu tahliyelerin sonucunda sosyal medya ile yazılı ve görsel basında tahliye olan kişilere ait bir takım fotoğraflar yayınlanmıştır. Teslim olan kişilerin üzerlerinin çıkarılması uygulaması, canlı bomba, bombalı tuzak, intihar eylemi vb. olumsuz durumlara karşı güvenlik güçlerimiz tarafından alınmış olan tedbir amaçlı bir uygulama olup, söz konusu çalışma bütün dünyada aynı şekilde gerçekleştirilmektedir”
Dikkatinizi çekmek istediğim haberler “terörist” dedi, Valilik “sivil”
Haberler “kendileri soyundu” dedi, Valilik “güvenlik güçleri soydu” dedi. 
Ve ekledi “dünya yapıyorsa biz de yaparız”
Doğru ya ne eksiğimiz var dünyadan… Hukuk mu, adalet mi, demokrasi mi… Bakmayın onlarda da yok zaten. Bizde de olmasına gerek yok.
***
İsmet Özel Meclisi Karıştırdı
Çalkantılı düşünsel manevralarını bir yana bırakırsak, Türk edebiyatında sayılı şairlerden biridir Özel.  Maliye Bakanı Naci Ağbal, bütçe görüşmeleri sırasında bir şiir okudu. Ama şiir de şiir hani. Bilen bilir “Amentü” İsmet Özel’in en kallavi şiirlerinden biridir. 
Şiirin adı Arapça "inandım" anlamına gelen ve İslamiyet’in temel inançlarına teslim olduğunu dile getiren bir sözdür. 
Ayrıca Amentü duası namazda da okunan dualardan biridir.
Şiire gelirsek, delirme hakkını saklı tutan bir şairin, İsmet Özel’in 70’lerin başında solculuktan evrilip Müslümanlığı seçmesiyle bu seçimini ilan ettiği bir şiirdir. 1974 yılında meşhur Diriliş dergisinde yayınlanmış.
Şiiri okumanızı tavsiye ederim şiirin bütçe görüşmeleri sırasında, AKP bakanı tarından okunması şiirin içinde yer alan ifadelere yapılan itirazlar, MHP’nin şairi sahiplenmesi vs. Onlarca ironi barındıran komedi dükkanı resmen...

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?