CAMDA ASILI KAYIPLAR

07-01-2020

Tren turlayıp durur her gün gazetemizin önünden.
Her geçişinde camlarımız sallanır.
Köşedeki asırlık çınar ağacından yapraklar düşer.
Kuşlar uçar yuvalarından.
Dalgınlığımızı böler.
Trenin gidiş yönü aynı anda dönüş yoludur.
Gidiş ve dönüş yönündeki gazetenin camında kayıp kimlikler asılıdır.
Her birinin kaybolma hikâyesi de farklıdır.
Sahibini bekleyen kimliğin sabrını en çok, solmuş renginden anlıyoruz.
Camda bekleye bekleye soluyor her biri.
Kimliklerini kaybedenler, soluğu bizim gazetede alıyor.
Camda asılı onlarca kimlik içerisinden kimisi kimliğini buluyor.
Merakla cama baktıktan sonra sevinçle kapıyı açıp “bu kimlik benim” diyor.
Kimliğini bulamayanlar ise umudunu yitirmiş gibi oluyor.
Kimliklerini kaybedenlerin adresi haline gelmiş gazetemiz.
Gazeteyi selamlayıp önümüzden geçen trenin makinisti de arada bir kayıp kimliklere bakıyor. 
Hüzünleniyor o da sahibini arayan kimliklere baktığında.
Çünkü kaybedilen ve kaybolan ne olursa olsun acı ve kederdir.
Onu yitiren için de, kaybolan için de…
Gün bitiyor, evini yolunu tutuyoruz.
Trenle ve kayıp kimliklerle, ertesi güne görüşmek için vedalaşıyoruz.
Biz gideriz ama kayıp kimlikler camda asılı sahiplerini bekliyor.
Kaybolma tarihini, solan renkleri belirliyor.
Renkleri soldukça sahiplerine kavuşma umutları da azalıyor.
Onları camda sabit tutan bant da zamanla özeliğini yitiriyor.
Sonbaharda ömrünü doldurmuş yapraklar gibi düşüyorlar camdan.
Düştükleri yerden alıp yeniden cama bantlıyoruz.
Bu kadar çok kayıp, normal bir durum değil.
Her bir kimliğin kayboluşunun altında koca bir neden var biliyoruz.
Biz ise sadece kaybeden ve kaybolanı buluşturmakla yetiniyoruz. 
Bir de her bulunan kimliği özenle gazetenin camına asıyoruz.
Kayıp kimlikler çoğalıyor camda.
Daha büyük bir cama ve sıkı sıkıya onları camda tutacak banda ihtiyacımız var.
Gazetenin yanı başındaki çınar ağacı onlara gölge oluyor.
Geceleri de arkadaşlık ediyor.
Tren her geçişinde makinist de göz ucu ile onlara bakıyor.
Kimliklerin tek umudu ve derdi de bir gün sahiplerine kavuşabilmektir.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?