ÇEVRECİLERİ BARİ RAHAT BIRAKIN

02-01-2017

Şu bir gerçektir toplum olarak siyasallaştıkça aynı paralelde katı bir biçimde kutuplaşıyoruz da.

Bu kutuplaşma, toplumsal bir yarar sağlamaktansa birinin beyaz dediğine öbürünün siyah dediği, birinin siyah dediğine öbürünün beyaz dediği bir zıtlaşmaya da yol açıyor. 

Sadece demokrasi değil bu durumun toplumsal açıdan hiçbir faydası olmadığı gibi birçok açıdan zararı da var.

İlmiğine kadar siyasallaşan toplum, sivil toplumu da bütün kurumları da kendilerine benzetmeye çalışmış.

Siyasallaşmayan istisnai kurumlar ise çok ciddi anlamda engellemeler, baskılar, haksız itham ve sıkıntılarla karşı karşıya geliyor.

Şehrimizde siyasallaşmayan ve tarafsızlığını koruyan ender derneklerden biri Batman Çevre Gönüllüleri Derneği’dir.

Bu dernek 15 yıldır her kesimden, her meslekten duyarlı insanların çatısı altında birleştiği bir sivil toplum örgütüdür.

Sırf tarafsızlığına gölge düşmesin diye seçimlerde bile Milletvekili ve Belediye Başkanı Adaylarının ziyaret taleplerini kabul etmiyor.

Politik bulduğu hiçbir yapı ve oluşumun içerisinde yer almıyor.

Yöneticileri ve üyeleri, siyasi düşüncelerini dernek işleyişine, çalışma ve toplantılarına karıştırmıyorlar.

Hepsinin orta paydası, yaşanabilir bir Batman ve bir dünyadır.

Bu çerçevede 15 yıldan bu yana yüzlerce eylem, etkinlik ve çalışma yaptılar.

En son icraatları da tükürme alışkanlığına yönelik oldu.

Çevre ve halk sağlığı açısından önemli olan bu soruna el atılması son derece yerinde bir karardır.

***

Kampanya ile ilgili ilk olarak bir afiş hazırlanıp derneğin sosyal medya hesabında paylaşıldı, tükürme alışkanlığı ile mücadele için yürütülecek kampanyanın detaylarında ise şunlar yazıyordu:

Konunun öneminin vaiz ve imamlar tarafından hutbe ve sohbetlerde cemaate anlatılması için Müftülükle görüşülecek.

Okullarda öğrenci ve velilere konu hakkında eğitim verilmesi için Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşme yapılacak.

Belediye ve Halk Sağlığı Müdürlüğünün gerekli cezai yaptırımları uygulaması için görüşme yapılacak.

Kampanya afişinin yerel gazetelerde yayınlanması için görüşmeler yapılacak.

Afişler basılıp kentin merkezi noktalarına ve kamu kurumları ilan panolarına asılacak.

Sosyal medyada kampanya afişinin paylaşımı ve yapılan çalışmalar paylaşılacak.  

Bu açıklamadan sonra ilk iş olarak, dernek yöneticileri kıt imkânlarla hazırladığı afişleri bizzat kendileri sokak ve kurumlara asmaya başladı.

Sosyal medyada da kampanya ciddi manada takdir ve destek gördü.

Ancak her zaman olduğu gibi dernek yönetimi hiç hak etmediği eleştirilere de maruz kaldı.

Kimisi “bunların amacı suni gündem oluşturup kendilerini gündemde tutmak tır” dedi.

Kimisi de “O kadar toplumsal sorunları varken, Sünni mevzu ve konularla hiç bir anlam teşkil etmeyen uğraşılar yapıyorsunuz. Kıymetsiz mevzuları gündemleşmek ne kadar ahlaki bir yaklaşımdır?” şeklinde Çevre Derneği Yöneticilerine hiç hak etmediği ağır eleştirilerde bulundular.

***

Kuruluşundan beri üyesi olmaktan her zaman guru duyduğum ve hala Başkanlığını yaptığım Çevre Gönüllüleri Derneği olarak hiçbir zaman suni gündemler oluşturmak ve polemik yapmak gibi bir niyet ve uğraşımız olmadı, olamaz da.

Dernek olarak çalışmalarımıza başladığımız günden bu yana bu ülkede olağan bir dönem yaşamadık.

Biz “nasıl olsa gündemde daha önemli konular var” diyerek çevre mücadelesini bir avuç gönüllü ile sürdürmemiş olsaydık kim bilir çevre açısından şehrimizin hali ne durumdaydı.

Çevre Derneğinin, çalışmaları, önerileri ve protestoları ile nasıl bu şehre nasıl etki ettiğini anlatsam günlerce Sonsöz Gazetesinin sayfalarını bu konuya ayırmamız gerekecek.

Ancak özet olarak sadece şunu söylemeden geçemeyeceğim;

Dernek olarak hiçbir zaman bireysel çıkarlar peşinde koşmadık, projeci dernek olmadık.

Dernek olarak hiçbir siyasi partinin veya kurumun arka bahçesi de olmadık.

Kimisi için basit sayılan sorunlar, insanın sağlığı açısından çok önemli sorunlardır.

***

Mesela şu tükürük sorununun neden önemli olduğunu birkaç örnekle anlatmak istiyorum.

Her şeyden önce uluorta tükürmek medeni bir davranış değildir

Toplumsal bir ayıp ve karşısındakini hiçe sayma ve aşağılamaktır.

Sokaklara tükürmek, iğrenç bir kirliliğin oluşmasına yol açmaktadır.

Ayrıca tüberküloz, grip, bronşit, zatürree gibi bulaşıcı hastalıkların başkasına bulaşmasına neden olmaktadır.

Çevrenin temiz tutulması başta insan hakları,  dini inanç ve ahlaki değerlere, kültüre, demokrasiye yani insana saygıdır.

Yere tükürmek her bakımdan ayıptır, günahtır, suçtur.

Yere tüküreni ayıplamak ve uyarmak, her vatandaşın görevidir.

Bu önemli sorunun ortadan kaldırılması için toplumsal bir bilinç oluşturmamız gerekmekte, her türlü kirliliği önlemekle görevli olan kurumların da yere tükürenler hakkında cezai işlemler yapmaları gerekmektedir.

Toplum olarak mutlaka yere tükürme ayıbına artık son verilmesi gerekir.

Bu da ancak Çevre Derneği gibi sorumluluk sahibi sivil toplum örgütlerinin çabaları ile sağlanabilir.

Bu kampanyaya herkes kendi çapında üzerine düşeni yapması gerekir.

Ha, sorun size basit geliyorsa ve zamanı değil diyorsanız;

Bari gölge etmeyin ve çevrecileri kendinize benzetmeye çalışmayın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?