CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

08-07-2014

10 Ağustos’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, yarışacak olan 3 aday’ın resmi başvuruları yüksek seçim kuruluna ulaştı.

Yüksek seçim kurulu adaylık için yapılan başvuruları değerlendirdikten sonra adayları 11 Temmuz 2014 tarihinde resmi gazetede duyuracak.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk defa TC vatandaşı olan ve Yurtdışı Seçmen Kütüğüne kayıtlı olan göçmenler bulundukları ülkede oy kullanacak olmaları da seçim heyecanını Türkiye sınırları dışına da taşımış olacak.

AK Parti adayı beklendiği gibi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olurken, CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmelledin  İhsanoğlu, HDP ve BDP’nin milletvekili adayı ise Selahattin Demirtaş oldu.

Seçim sonuçları için şimdiden bir tahminde bulunmak zordur.  Ancak ilk kez Halk tarafından bir cumhurbaşkanın Türkiye’de seçiliyor olması bu seçimi daha anlamlı kılıyor.

Başbakan Erdoğan ve HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın adaylığı sürpriz olmazken Çatı adayı Ekmelledin İhsanoğlu’nun adaylığı sürpriz oldu.

Aday belirleme sürecinde en çok HDP ve BDP’nin aday gösterip gösteremeyeceği merak ediliyordu.

HDP ve BDP’nın cumhurbaşkanlığı seçimi tutumu ile ilgili Seçim boykotundan seçim ittifakına kadar birçok ihtimal üzerinde duruluyordu.

Seçimlerde HDP ve BDP’nin aday gösterilmesi ile ilgili verilen karar en doğru karardı. 

Çünkü BDP ve HDP’nin cumhurbaşkanlığı için aday göstermesi Türkiye demokrasisi ve “Türkiyeli” kimliği açısından önemliydi.

Mardin bağımsız milletvekili Nurettin Yılmaz’ın 1980 askeri darbesi öncesi başlayan, 114 tur süren ve sonuç vermeyen cumhurbaşkanlığı adaylığından sonra, 2. Kez Türkiye’de bir Kürt cumhurbaşkanı adayı oluyor.

Selahattin Demirtaş’a Türkiye’de yaşayan tüm ezilenleri etnik ve inanç gurupların adayı olarak görülse de “Kürt kimliği” ile daha ön plana çıkacak ve tartışılacaktır.

Nitekim MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin, Selahattin Demirtaş’ın adaylığı ile ilgili ırkçı yaklaşımı ve sözleri bunu açıkça ortaya koyuyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak Selahattin Demirtaş'ı göstermesinin ardından "HDP'den aday olan zatın PKK ile bağlantılı kişiliği bilinmektedir” sözleri seçimlerde gerginliğe davetiye çıkaracak bir yaklaşımdır. 

MHP lideri Bahçelinin sözlerinden sonra Türkiye genelinde etnik, dini ve siyasi kutuplaşmayı inceleyen bir araştırmaya da "Bir Kürt'ün Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olmasından rahatsız olur musunuz?" sorusu sorulmuş.

Verilen yanıtlarda Kürtler arasında bir Türk'ün başbakanlığına sıcak bakmayanlar sadece yüzde 1.9'da kalırken, bir Kürt'ün Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olmasını istemem diyen Türkler yüzde 32.5 gibi yüksek bir orana ulaşıyor.

30 Mart yerel seçimlerde de ırkçı yaklaşımlar yüzünden büyük gerginlikler yaşanmış ve batı illerindeki HDP’nin seçim lokallerine saldırılar olmuştu.

10 Ağustos adayların seçim yarışı kızıştıkça muhtemelen ülkenin doğusundan batısında karışlıklı olarak provokatörlerin öncülük ettikleri kontrolsüz kitleler “linç” girişimleri başlatacakladır. 

Bunun yaşanmaması için adayların ve siyasi parti liderlerinin kullanacağı dil çok önemlidir.

Temennimiz odur ki seçim sürecinde, büyük umutlarla sürdürülen” çözüm sürecine” zarar verecek bir gerginlik yaşanmaz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?