ÇUVALLADIK

22-12-2020

Altı saniyelik bir sokak röportajı bütün vaziyetimizi, ruh halimizi, moralimizi anlatmaya yetiyor. Biraz da gülümsetiyor.

Bir sokak röportajında, elinde mikrofon yaşlı amcayı durdurmuş soruyor.

Efendim gelecek nesillere bir öneriniz var mı?

Yaşlı amca 2 saniye kadar bakıp tek kelimeyle cevap veriyor.
Gelmesinler…

Artık bitsin demeyen yoktur herhalde. Artık son demlerini yaşadığımız 2020 yılı bütün dünya bütün insanlık için çok zor yıllardan biri oldu şüphesiz.

Hala her birimizde bir tedirginlik acaba daha başka ne olacak diye korkmuyor değiliz. Muhakkak ki korkuyoruz. Ve bu korku sanmıyorum ki 2020 bitince bitecek.

Bitmeyecek 2021’de başka bir hale bürünecek.

Tıpkı tüm dünyayı esir alıp zayıflarımızı, yaşlılarımızı aramızdan çekip alan covid virüsü gibi, yaşadığımız tüm bu bela mutasyona uğrayıp başka bir belaya dönüşecek.

Biz her mutasyona uğradığında onun çözümünü arayıp henüz bulamamışken o yeni formuna bürünecek.

Ve bu böylece sürüp gidecek.

Normalimiz eskiyip yeni normaller doğuracak onlarda eskiyip daha yenilerine dönüşecek. 

Sanılmasın ki bu bir karamsarlık bir yılgınlık ya da bitkinlik halidir.

Hala farkına varamadığımız hala görmekten kaçtığımız hala aksi yalanlar için birbirimizi kırıp incittiğimiz ve hatta öldürüp yok ettiğimiz, hayatımızın dünyamızın ve bakış açımızın ortaya çıkardığı hastalıklar ve yaralardır.

Kokutup bir çöplüğe dönüştürdüğümüz dünyanın ve hatta evrenin içinde bir zerreden dahi küçük varlıklarımız ve kendini hayatın merkez çekirdeği sanan bilinçlerimizin, körlüklerimizin ve çürümüşlüklerimizin eseridir her ne yaşıyorsak.

Konuşmuyor, dinlemiyor, anlatmıyor ve anlamıyoruz. Diyalog sandığımız şey kısır monologlarımızdan fazlası değil. 

Mutlu muyuz? Değiliz.

Sağlıklı mıyız? Değiliz.

Huzurlu muyuz? Değiliz.

Özgür müyüz? Değiliz.

Güvende miyiz? Değiliz.

Umutlu muyuz? Değiliz.

Güldürmedin bizi 2020, sen bari hoş gel 2021 desek neye yarar.

Biziz yine, takdiri kendine eleştiriyi dünyaya layık gören biziz. Eski normal, yeni normal deyip kendini kandıran ve çuvalladıkça bilimsel cevaplarla kendini tüm günahlarından aklayan biziz yine… 

Gülümse hadi gülümse…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?