Şehir içi ulaşımı ile ilgili yazdığım her yazıda, idare eden bir arabamın olduğunu, mecbur kalmadığım sürece de trafiğe çıkarmadığımı söylüyorum.
Bunu her fırsatta hatırlatmamın nedeni elbette size bir arabamın olduğunu ancak lüks olmadığını bilmeniz için değildir.
Her arabası olan kişinin gündelik işler veya işe gidip gelmek için özel arabaya binmemesini özendirmek için söylüyorum.
Bunu yazılarımda ve gündelik sohbetlerimde sürekli tekrar etmemin bir faydası oluyor mu olmuyor mu doğrusu bilemiyorum ancak sabır ve inatla her seferinde tekrarlıyorum.
Yine idare eden arabamı, evin önünde park ettikten sonra Çarşı Merkezine gitmek için şehir içi dolmuşu ile yolculuğu tercih ettim.
Beyaz başlıklı mobil arabasına muavinin “arkaya yanaşın, sıkışın” uyarıları ile zar zor sığdım.
Minibüs hareket edince Batmanlıların misafirperverliği ve sıcakkanlılığının nereden geldiğini de öğrenmiş oldum.
Meğerse şehir içindeki yolculuk sayesindeymiş.
Otobüslerde, dolmuşlarda çoğu kez insanlar birbirine sarılırcasına yüz yüze, diz dize yolculuk yapıyor.
Bu sayede tahribata uğramış misafirperverlik ve sıcakkanlılık duyguları güçleniyor.
Bu maksatla son yolculuğum benim açımdan son derece faydalı geçti diyebilirim.
Neredeyse ezilme tehlikesi geçirecektim, ama olsun, manevi açıdan birçok kazanımım oldu.
Şimdi kendimi daha bir misafirperver ve sıcakkanlı görüyorum.
Tabi bu sıcakkanlılık biraz da dolmuşçuların, yolcunun istediği her yerde indirip bindirmesiyle e gelişiyor.
Her duruş ve kalkışta ayaktaki yolcular, tutacak yerleri yoksa birbirinin üzerine yığılıyor.
Bir insan yığını oluşuyor.
Bu insan yığını içerisinde son derece kibar şekilde şoföre “kaptan siz de sadece belirli nokta ve duraklarda indir bindir yapsanız hem sizin hem biz yolcular için iyi olmaz mı?” dedim.
Vallahi de billahi de minibüs şoföründen beni son derece hayrete düşüren bir cevap aldım.
Son derece kibarca bir şekilde “tabi ki isteriz, ama uymuyor çoğu dolmuşçu” dedi.
Ve sorunun ancak yaptırım uygulamakla çözüleceğini ekliyor sözlerine.
Bunun üzerine şoför beyden de teyit alarak Minibüsçüler Odası Başkanı Mehmet Tekin’i arıyorum.
Telefonun öbür ucundan ALO sesi gelince “Başkan, bu bildirdiğim talep hem benim hem de minibüs şoförünün ortak talebi. Duraklar dışında indir- bindir yapılmasın” dedim.
Minibüsçüler Başkanı sorunun nedenleri ile ilgili biraz bilgi verdikten sonra bu sorunun bir an önce çözülmesinin kendi üyeleri için de kazançlı olacağını söylüyor.
Çünkü arabaların ardı ardına indir-bindir yapmaları hem yakıt hem de aracın yıpranması açısından maliyetli oluyor.
Minibüslerin durak dışında durmaması, herkesin çıkarına olmasına rağmen bu mesele bir türlü çözülemiyor.
Aslında çözülmeyecek gibi değil.
Minibüsçüler Odası Başkanı Mehmet Tekin bu uygulamanın Batman’da ilk adımının atıldığını müjdeledi.
Üniversite hattındaki dolmuşlar, durak dışında durmuyorlarmış.
Ne diyelim; darısı diğer hatların başına.
