DDY VE HEMZEMİN GEÇİTLER

16-06-2014

Karşıyaka Mahallesinde DDY’nin hemzenin geçidinde 50 yaşındaki Ali Cihangir adlı vatandaş trenin çarpması sonucu hayatını kaybetti.

Bunun sorumlusu olarak Makinist gözaltına alındı.

Makinist kazanın sorumlusu olabilir ama o hemzemin geçitte yol ve vatandaşın güvenliğini sağlamayan her bir kurum bu cinayetin sorumlusudur.

Yıllar önce yaya değil aracıyla bariyersiz bir hemzemin geçitten geçen abime tren çarpmış. Tren aracı metrelerce önünde sürüklemiş ve çok şükür ki mucize eseri abimin sadece burnu kanamıştı. Pert olmuş o arabanın içinde sadece burnu kanayarak çıkması rabbimin lütfüydü.

Neyse ki kazanın şokunu atlattıktan kısa bir süre sonra abim, hemzemin geçitte güvenliği sağlamadığı ve bariyer bile koymadığı için DDY’yi dava etmişti. DDY ise nasıl bir pişkinlikse karşı bir dava açmıştı.

DDY hemzemin geçitte abimin aracına çarpıp yüz metre önünde sürüklemesi üzerine, abime kamu malına zarar vermek ve kamu hizmetini geciktirmekten dava açmıştı.

Bunu bezdirmek ve davadan vazgeçirmek maksatlı yapıyor diye düşünürken dava abim aleyhine sonuçlanmış ve mahkeme abimi hapis cezası ile cezalandırmıştı. Hapis cezası para cezasına çevrilmiş ve abim kendisini öldürmeyi beceremeyince içeri tıkmaya çalışan DDY’nin gazabından 2002 yılında 1.000 lira mı 1.500 liramı gibi bir para cezasıyla kurtulmuştu.  

Demiryolları ya da mahkeme abimi hangi mantıkla suçlu bulmuştu hangi düşünceyle dava açmıştı. İki gün önce devlet aklının nasıl işlediğine dair bir yazı yazmıştım aslında bu da benzeri bir örnek.

Şimdi bu kaza örneğinde görüldüğü gibi DDY ölen adamın ailesine dava açarsa aman ha şaşırmayın derim. Çünkü adamın trenin çarpması sonucu ölmesi orda hem trene zarar vermiş hem de kamu hizmetinin belli bir süre aksamasına yol açmıştır. Evet, şaşırmayın abimin kazasındaki gibi benzer bir mantıkla dava açabilir.

Bu aklın yani devlet aklının, hatırlayın yakın zamanda intihar edip de ölen askerin ailesinden kurşun bedelini isteyen devlet aklının, soğuk mantığının analizini yapmanın lüzumu yok.

DDY yollarının savunmasının temelinde şu vardır; DDY kendi güzergahını yapar, yani raylarını döşer ve o raylarından trenini yürütür. Öyle diyor DDY ve mahkeme de buna inanıyor ve o rayların üstüne çıkıp da trene çarpanı cezalandırıyor. İlgili bölgede vatandaşın ya da yolun güvenliğini kim mi sağlayacak? DDY’nin iddiasına göre rayların bulunduğu söz konusu bölge kimin yetkisindeyse güvenliği sağlamak da o kurumların sorumluluğundaymış.

Bu raylar şehir içinden geçiyorsa haliyle güvenliği belediye, yok belediye sınırları dışında ise güvenliği karayolları sağlamak zorundaymış.

Dolayısıyla sormak gerek hala DDY’nin Batman şehir sınırları içinden geçen kaç kilometrelik rayı var. Bu rayların ne kadarlık kısmı vatandaş için hayati risk taşıyor. Kaç tane hemzemin geçit bulunuyor ve bu hemzemin geçitlerin kaçında bariyer bulunuyor.

Ali Cihangir’e Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum ama daha kaç kişinin canına kıyacak bu hal. Belediye, Valilik, DDY, Karayolları kimdir bunun rahatsızlığını ve bir kişi daha ölmesin diye kaygısını taşıyan.

Yoksa bu akıl daha çok can öğütür.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?