DEĞİŞTİRİN BU BAŞLIĞI

01-10-2017

Her sene bu tarihlerde ağızlar, anızcılar için açılır, bir ay kapanmaz.

Kimi sinkaflı, kimi beddualı, kimi lanetli sövgünün küfürün her türlüsü edilir.

Bir şey değişir mi maalesef hiç bir şey değişmez.

Kavurucu yaz sıcakları kıskacında toplasan derlesen çarpsan topu topu iki aylık sonbahar serinliğimizi kendini bilmez insan kılığındaki hayvanların üç beş maliyetten kaçınmak için yaktıkları anızlara ve o anızların zehirli dumanlarına kurban ederiz.

Beş yıldır bu dönem hep aynı başlığı atarım “İnsan Anız Yakan Bir Hayvandır” derim ama maalesef henüz hiçbir yetkili hiçbir kurum hiçbir yetkili bu başlığı silmenin ya da değiştirmenin bir yolunu bulmadı veya bulamadı.

Edebim elverse ki maalesef elimi dilimi bağlıyor gerek benim dilime gerekse de etrafımda gazeteci olduğumu bilenlerin diline gelenleri döşesem buraya o anızları yakanların bir yerlerine yetişir ama neyse…

Her yıl bu dönem bütün dost meclislerinin ana konularından ana deşarj alanlarından biridir anız yangınları.

Geçenlerde yine bir çay bahçesinde otururken her birimizin burnunu yakan anız dumanlarıyla masamızda mevzu değişmiş önce hepimiz sinkâflı bir giriş yapmış kendimizce çözüm önerilerinde bulunmuştuk.

Masadaki dostlardan biri haklı olarak, bu insan tabiata dönük terörün bir çeşididir dedi ve her sene ne zaman nerelerde olacağı bellidir.

Madem öyle neden en ufak terör ve terörist şüphelisi için İHA’ları havalandıran devlet bu hayvanların tespiti için İHA’ları havalandırmıyor?

Gerek sorumluların tespiti gerekse de itfaiye ile anız yangınlarına müdahale için neden bu insansız hava araçları kullanılmıyor.

Doğru diyor ve haklı bir soru soruyordu.

Çiftçiler tepelerinde iki üç sene HERONların havalandıklarını görseler belki biraz daha korkar biraz daha çekinir bizi, çocuklarımızı tabiatımızı dumana boğmaktan vazgeçer.

Anız yakılan toprakların veriminin nasıl düştüğünü vs. yazmaya niyetim yok.

Söyleyecek yeni bir şey yok. Edilecek yeni bir lanet, ağız dolusu sövülecek yeni bir küfür.

Ne olacak yine aynı şeyleri peş peşe yazıp duracağız. Yine kimse utanıp arlanmayacak.

Yine kimse üstüne alınıp şu yakılan anızları, anızların çıkardığı dumanı, dumanın zehirlediği çocukları dert edinmeyecek kendine.

Ve her sene sıcağından bunaldığımız memleketin tek serin dönemini dumanlar altında geçireceğiz.

Dumanlara boğulmamak için kapı pencerelerimizi açmaya korkacağız.

Buna çözüm bulmak bu kadar mı zor.

Sorumlusunu cezalandırmak bu kadar mı meşakkatli? Neden bu hale, bu dumana bütün memleketi teslim edip dururlar. Neden?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?