Hükümetin dershaneleri kapatma gerekçesi kamuoyu tarafından yeteri kadar anlaşılmamıştı.
Anayasa Mahkemesi, kapatmalarla ilgili kararın haklı gerekçelerinin olmadığına karar vermiş olacak ki “siz dershaneleri kapatamazsınız” dedi.
Şimdi tekrar başa dönüldü.
Mahkeme kararına rağmen hala hükümet “kapatma” kararında ısrar ediyor.
Milli Eğitim Bakanı, dershanelerin kapatılması kararının kaldırılmasının Anayasa Mahkemesinin yetkisinde olmadığını söylüyor.
Oysa mahkeme kararları kesin ve bağlayıcıdır.
Buna rağmen dershanelerin açılıp açılayacağına ilişkin belirsizlik hala devam ediyor.
Tartışmalar devam ede dursun dershane sektörü ciddi manada umutlanmış görünüyor.
Hatta gelecek dönem kayıtları için şimdiden velileri arayanlar var.
Aslında tam bir keşmekeşlik var.
Bu keşmekeşlikten en çok mağdur olan veliler oluyor.
Dershanelerin kapatılması gündeme geldiğinden beri öğrenci ve veliler mağdur oluyor.
Birçok dershane nasıl olsa kapatılacağız diye eğitim kalitelerini düşürdüklerinden dolayı büyük bir mağduriyet yaşandı.
Şimdi aynı dershaneler çıkmış sil baştan reklam ve tanıtım alanında ikna için yarışıyorlar.
Veliler ve öğrenciler ise kafası karışık bir vaziyette şimdilik gelişmeleri izlemekle yetiniyorlar.
Dershanelerin kapatılma gerekçesi ne olursa olsun üniversite giriş sistemi ve TEOG sistemi düzenlenmediği ve okullardaki eğitim düzeyi artırılmadığı sürece öğrenciler okul dışından eğitim desteği almaya devam edecekler.
Bu gerçekler biliniyorken “biz dershaneleri kapatıyoruz” demek, kendinizi aldatmaktan başka bir şey değildir.
Siz sanıyor musunuz ki öğrenci ve veliler okul dışında bir eğitime ve bu eğitim için de binlerce TL para ödemeye çok istekliler?
Kesinlikle okul dışı eğitim öğrenci için de aile için de bir yük ve eziyet.
Ancak sistem ne yazık ki öğrenciyi de veliyi de dershaneciliğe mecbur ediyor.
Hem dershaneleri kapatsanız da arz ve talepler bunun yerini alacak başka bir şeyi doğuracaktır.
Bunun adı dershane, eğitim salonu, butik dershane, okuma salonu ya da özel ders olabilir.
Ama adı ne olursa olsun dershanelerin yerini alacak bir yol bulunur.
Bu daha da kötü bir hal alır.
Çünkü korsan yapılan işin maliyeti fazla, kalitesi ise düşük olur.
Bu yüzden dershanelerin kapatılmasından değil, eğitim sistemini düzene koymaktan işe başlansa daha iyi olmaz mı?
