DURUM ORTALAMADIR

24-04-2017

Her gün içinde rengarenk boya ve cilaların fırçaların bulunduğu tahtadan sandığın başında “boyarım, boyağçıııı” diye avazı çıktığı kadar bağırıyor.

Bu çetin kış mevsiminde ne zaman görsem, kentin işlek caddelerinde mesken edindiği iş hanı önünde, soğuktan bükülmüş vaziyette, ellerinin ve koltuğu sandığın altında duruyordu.

O kadar çok üşüyordu ki çoğu zaman tüm vücudu tir tir titriyordu.

Ama her şeye rağmen ekmek teknesini terk etmiyordu.

Zar zor bu kışı da atlattı.

Soğuk ve yağışlı günleri geride bıraktığı için sevinçliydi. 

Bu yüzden de Boyağçi Miheme’ bu ara keyifli gördüm.

Yanına oturup önce elimi uzattım “merhaba” dedim”.

Kahverengi ve siyah boyanın birbirine karışarak acayip renge dönüştürdüğü elinin parmak uçları ile çekine çekine elimi sıkarak karşılık verdi.

Bu keyifli haline görünce de merak edip “kekê Miheme nasılsın?” diye sordum.

Güler yüzü ile “çok şükür iyiyim Ğale Recep” dedi.

Daha önce yine bu köşede “her şey yarım” başlıklı yazımda herkesin ona “boyağçı  Mihem”e, benim ise “kekê Miheme” diye hitap ettiğimi onun da bana “Ğale Recep” dediğini anlatmıştım.  

Hazır keyifli görmüşken Kekê Miheme’den memleketin ve dünyanın hal ve vaziyetini sorayım dedi.

Kekê Miheme memleketin ve dünyanın hal ve vaziyeti nasıl görünüyor senden ?” diye sordum.

 Bu kez keyfi kaçar gibi oldu.

Bir derin nefes aldı “durum ortalamadır” dedi.

“Ortalama derken iyi mi, kötü mü anlamadım” dedim.

 “Ortalama yani iyi ve kötünün arasında bir yerdir, ne çok iyi ne de çok kötüdür demek istiyorum anladın mı şimdi” diye bir de azarlar gibi oldu.

Anlaşılan dünyanın vaziyeti ile kendisinin durumu farklıydı.

Kendisi iyi, genel durum ise ortalamaydı.

En çok siyah boya tüketiyor.

Elleri, fırçaları, boya kutusu siyah olan biri “durum ortalamadır” tespitinde bulunarak anlatıyor olup biteni.

Dünyanın ortalama bir devrinde yaşamak düşmüş payımıza yani.

Çünkü hiçbir şey iyi değil ve iyi olacak gibi de görünmüyor.

Güçlü olan her şartta ve her zaman hep kazanan haklı olan oluyor.

Güçsüz olan da ezilen, ötekileştirilen ve hakkı gasp edilen oluyor.

Yaşanan bunca acının, savaşın, gözyaşının sebebi de budur.

Bulunduğumuz vaziyeti koruyup koruyamayacağımız da meçhul.

Ortadoğu’daki kaos ve gerilim ile Suriye’deki iç savaş üzerinden tüm dünyayı büyük bir kaosa sürükleyecek 3. Dünya Savaşı her an başlayabilir.

Boyağçi Miheme de muhtemelen bunun farkında, o yüzden “ortalamadır” diyor.

Mutlu görünmesi ve rahatlığı, “ben iyiyim” demesi ise biraz kış mevsiminin geride kalması ve bahar mevsiminde olmamızdandır.

Çünkü geride kalan kış mevsiminde çok üşüdü.

Her gördüğümde şiddetli öksürüyordu.

Sürekli “heqê xwe helal bike, belki em bimrin. Em hew hev ne binin” (hakkını helal et, belki ölsek birbirimizi görmesek) diyordu.

Her görüşmemizde helallik istiyordu.

Bir kış böyle karamsar geçti Boyağçi Mıheme için.

Şimdi biraz daha iyimser çünkü “durum ortalamadır” tespitinde bulunuyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?