Karla birlikte havalar soğudu.
Buz kesildi her taraf.
Dün gece dışarıda hava eksi 20 dereceyi buldu.
Son yılların en dondurucu ve soğuk günlerini yaşıyoruz.
Tabi sadece hava ısısı açısından değil, her b bakımdan çok zor günlerden geçiyoruz.
Hassas ve sonunun nasıl biteceğini tahmin etmediğimiz bir süreçten geçiyoruz.
Anlayacağınız her bakımdan eksi 20 dereceyi bulan bir dönem yaşıyoruz.
Hassas, kırılgan, tedirgin ve belirsizliğin hâkim olduğu bir dönem yani.
Sadece dışarıda değil, içimizde de eksi 20 dereceyi bulan bir durum söz konusu.
Yılın ilk karının yağdığı günlerde yazılacak birçok şey konu var elbette.
Ancak yaşanan gerilim, bütün meselelerimizin üstünü örtüyor.
Yaşanan siyasi gerilim ve çatışmalı ortam dışında bir şey konuştuğun, yazdığın zaman ayıplanacak gibi bir his oluşmuş.
Bazı semtlerde dakikada bir elektriklerin kesilmesi.
Çok yamaçlı, bayırlı bir kent konumumuz olmamasına rağmen önlem alınmadığı için bazı cadde ve sokakların kapanması,
Çatışmalı ortamdan kaynaklı yatırımların durması,
Kaldırımlardaki karların zamanında kaldırılmaması,
Bu dondurucu soğuklarda hayvanların dışarıda barınaksız ve yiyeceksiz kalması,
Son günlerde yine intiharların baş göstermesi,
Madde bağımlığının gün geçtikçe artması,
Dondurucu soğukları fırsat bilen vicdansız avcıların savunmasız hayvanları avlaması,
Sibadaş’ın doğalgaz hattı nedeniyle kazdığı yollarda çukurlardan geçilememesi.
Kışın en soğuk günlerinin yaşandığı bu günlerde sosyal yardımlaşma ve dayanışma fonun hala birçok muhtaca kömür ulaştırmaması,
Hangi yatırımcının ve kamu kurumunun önceki yıl yaptıklarının ve gelecek sene nasıl bir çalışma programının olduğunun bilinmemesi,
Ilısu Barajı altında kalma tehdidi altındaki Hasankeyf’in durumunun belirsiz olması,
Daha onlarca önemli hayati mesele var önümüzde.
Ama hiç birini yazamıyoruz, yazsak gündem dışına çıkmışız gibi bir durum söz konusudur.
Yani şu anda halkın gündemi tamamı ile çatışmalar, ölümler, sokağa çıkma yasakları, kepenk kapatmalar, yürüyüşler ve gerginlikler üzerine kurulu.
Kısacası huzur ve barış her şeyden önce geliyor.
Herkesin yeni yıldan beklentisi öncelikle çatışmaları bir an önce durması, silahların susmasıdır.
Çünkü bu sağlanmadıkça büyük umutsuzluk ve karamsarlık havası hâkim oluyor.
Biz de bu nedenle aynı konu etrafında dönüyoruz.
Oysa yazılacak birçok yerel sorun ve problemimiz var.
Ancak eksi 20 dereceyi andıran gerçekliğimiz ve bunun sebepleri var ortada.
Öncelikle eksi 20 derece meselesini çözmek gerekir.
Elbette bu sorun bir köşe yazarının, bir gazetenin veya sadece Batman halkının çözebileceği kadar basit bir sorun değil.
Bunu biliyoruz.
Ancak bu sorunun çözümü “benim elimde değil” demek veya hiçbir şey yapmamak da değildir.
Herkesin bu yakıcı sorunun çözümü için çabalaması gerekir.
Bizim de tam bu noktada yapmaya çalıştığımız budur.
Bir an önce halkı huzursuz ve umutsuz eden çatışmaların durması gerekir.
Durmalı ki bu eksi 20 derecedeki dondurucu, öldürücü etkisi olan atmosferden kurtulalım.
