EN DEĞERLİ ÖDÜLÜMÜ ALDIM!

21-09-2016

Gazetecilik mesleğinde bilgi, beceri ve emeği olanlara “üstat” deriz.

Batman’da üstatlığı bizim meslekte hak eden sadece birkaç isim var.

Ancak bu meslektaşlarımızın arasında biri var ki ona sadece üstat demek yetersiz kalıyor.

Batman Sonsöz Gazetesinin Sahibi Ercan Atay başta olmak üzere basın alanında bu gün çok iyi yerlere gelmiş birçok kişiye ustalık ve rehberlik yapmış olan bu sanatkâr insana “üstatların üstadı” demek gerekiyor.

Yaş itibari ile Batman basın camiasının ve matbaacılık sektörünün en yaşlı insanı olduğu için değil, gerçek anlamda bu mesleği hakkı ile yaptığı ve birçok kişiye bu mesleği öğretip Batman’da basın ve matbaa baskı sistemlerinin kurucularından biri olduğu için “üstatların üstadı” unvanını hak ediyor.

Bu gün 400 bin nüfuslu büyük bir şehir olan Batman, henüz yeni ilçe olurken 1958 yılında Batman’da Batmanın Sesi Gazetesini çıkaran ve o günden beri Batman’da matbaacılık yapan Nihat Emrak’tan söz ediyorum.

Küçük büyük demeden, ilerlemiş yaşına rağmen hürmet ve saygısından hiçbir zaman ödün vermeyen Emmo Nihat (Nihat Amca )’yı arada bir arar veya uğrar sorarım.

En son kendisini aradığımda çarşıda turladığını söyleyince şaşırdım.

Çünkü benim tanıdığım Emmo Nihat iş saatinde hiç dolaşmazdı.

Telefonda hal hatır sorduktan sonra “matbaada benlik iş kalmadı, bilgisayardan dijital sistemlerden anlamıyorum. Arada bir cilt işleri yapıyordum o işler de durdu. Şimdi her şeyden emekli oldum” dedi.

Yaşı 80’i bulmasına rağmen hala çalışmak istiyordu üstatların üstadı ama o da yenik düştü gelişen teknolojiye.

Sohbetim esnasında gerçekten benim açımdan çok değerli ve dokunaklı sözler sarf etti.

Mahcup oldum ve çocukluğumda sık sık olduğu gibi mahcubiyetten yüzüm kızardı bir anda.

“Yazılarını takip ediyorum, çok tatlı bir üslubun var ve beğeniyorum aynen böyle devam et” dedi.

Dedim ya Emmo Nihat bir de herkese kaşı çok hürmetkâr… Konuşmamız esnasında bir de bana “üstadım” dedi.

Hiçbir zaman ve hiçbir alanda kendimi üstat olarak görmedim ve bu sözü kimseden duymadım.

Benim nazarımda üstatların üstadı olan birinin bana “üstat” demesi bu sıkıntılı ve zor süreçte bana ilaç gibi geldi.

Bu meslekte 27 yılını doldurmuş biri olarak emek ve başarılardan dolayı aldığım bir-iki plaket var sadece.

Hem bu güne kadar bir ödül almışlığım da yok.

Ayrıca çok geniş bir okuyucu ve hayran kitlemin de olmadığını biliyorum.

Samimi söylüyorum Emmo Nihat’ın bana “üstat”  demesi benim için ödüllerin en büyüğüydü.

Bu anlamlı ve büyük ödülü almanın gururunu yaşıyorum.

Keşke bu dünyada herkes Emmo Nihat gibi insancıl, mütevazı ve hürmetkâr olsaydı.

İnan o zaman sadece insanlar arası ikili ilişkiler değil, yaşamın her alanında bu kadar kin, nefret, didişmeler ve kavgalar da olmazdı.

Kendi adıma söyleyeyim; çıraklarından biri olmak nasip olmadı bana ancak ben Emmo Nihat’tan çok şey öğrendim.

Hani her öğrencinin ilkokul yıllarında aklının ucunda kalan bir hocası vardır ya benim için de gazetecilik mesleğinde Emmo Nihat, hem üstadım hem de aklımın bir ucuna takılan hocamdır.

Toplum olarak biz genelde insanların başına bir şey geldikten sonra değerlerini anlar ve anarız.

Bu yanlışa düşmemek için bu gün bu değerli üstadı yazdım.

Çünkü bu tür insanların yerinin doldurulması kolay değildir.

Allah sağlıklı ve uzun ömür verir kendisine inşallah.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?