Batman bu gün Türkiye’nin en çok işsizin olduğu kent konumunda ise bundan öncelikle tüm siyasiler suçludur.
Bu can alıcı sorunu çözemeyen kimi siyasiler, suçlarının yanında bir de yoksul insanların duyguları ile de oynuyorlar.
Yoksullukları, açlıkları, fukaralıkları üzerinden rant elde etmeye çalışıyorlar.
Tıpkı bu aralar gündemde olan İş Kur’ un çalıştıracağı kişilerin işe alınması yöntemi gibi.
İş Kur Batman İl Müdürlüğü, Toplum Yararına Çalışma Programları (TYÇP) kapsamında 2 bin kişiyi istihdam edecek bir projenin hazırlıklarını hummalı (!) bir şekilde sürdürüyor.
Bu iş istihdamından yararlanacak kişiler 8 ay boyunca başta Milli Eğitim Müdürlüğü olmak üzere çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında toplum yararına işlerde çalıştırılacak.
Tabi bu kamu kurumları arasında AK Parti’li belediyeler de yer alıyor.
HDP’li belediyeler İş Kur’a talepleri olmasına rağmen bu avantajdan faydalandırılmıyor.
Nüfusu 400 bin olan Batman’a tek bir kişilik hak verilmezken Kozluk ve Hasankeyf Belediyelerine yüzlerce personeli çalıştırma imkânı sunuluyor.
Bir kere işin başlangıcında partizanlık yapılıyor.
Geçmişte de bu tür uygulamalar günlerce gazetelerin manşetinde haber konusu olmuştu.
İş Kur’un Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında çalıştırılacak kişilerin belirlenmesi ile ilgili yöntem ve biçim ile ilgili de bir takım iddialar var.
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Batman İl Temsilcisi Abdurrahman Onat, İş Kur aracılığı ile istihdam edilenlerin listelerinin AK Parti İl-İlçe teşkilatlarında hazırlandığını iddiasında bulundu.
Şayet bu iddia doğruysa seçim öncesi bu, resmen devlet olanakları ile oy devrişmedir.
İddialar doğru değilse bile bir kere TYÇP projesinin kurumlara dağıtımı baştan sona yeniden gözden geçirilmesi gerekir.
Bir kere Belediyeler arası ayırım gözetmeksizin Belediyelerin büyüklüğüne göre kadroların dağıtılması gerekir.
Dağılımda adalet sağlandıktan sonra ise yapılması gereken en doğru yol ve yöntem, noter huzurunda kura ile işe alınacakların belirlenmesidir.
Bunun dışında hangi yöntemle isimler belirlenirse belirilensin, adaletten ve hakkaniyetten söz edilemez.
Dedikodu ve tepkilerin de önüne geçilmez.
Ayrıca İş kur’un geçici olarak işe alacağı kişiler üzerinden siyasi rant edeceğini sananlar belki bu yolla bin iki bin oy kazanabilirler ama diğer taraftan 10 bin kişiyi de küstürecekler.
Yani bu tür hesaplar genelde ters tepiyor.
Bir de bu işlerin vebali var tabi.
Genelde çok yoksul insanlar torpil yapmasını ve oylarını pazarlamayı da becermedikleri için bu tür fırsatlardan mahrum kalıyorlar.
İş Kur’dan alacağı maaşla sigara parasını bile çıkaramayanlar ise bir yolunu bulup bu işlere yerleşebiliyorlar.
Bu adaletsizliğin önüne geçmek için bile olsa işe alımların mutlaka kural ile gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Geçmişte de birçok kez İş Kur projelerinde bu yönteme başvuruldu ve herkes sonuçtan memnun kaldı.
