Eski Bayramlar mı?

Eski Bayramlar mı?
01-05-2022

Nerde eski bayramlar?

Sorusu her bayram en çok sorulan ve cevabı özlemlerle dillendirilen en klişe sorularımızdandır. Sormayan ya da sorulmayan var mıdır bilemem ama bırakın eskisini yenisini bile arar olmaktan korkuyorum.

Hadi dönüp sorun yanınızdakine “Nerde eski bayramlar” diye aramaya başlayın birbirinizin anılarında. Ama bir gün biri çıkıp da “Nerde eski bayramlar” sorunuza karşılık “eski sen neredeyse orada o eski bayramlar da” derse şaşırıp kalmayın.

İçerisinde yaşadığınız yeni dünyanızda ya da yeni hayatlarınızda o bayramlara yer ayırmayıp kıymet vermemişseniz, her bayram kapınıza erkenden dayanıp şeker bekleyen çocuğa kapıyı açmayıp uyumaya devam etmişseniz.

Anne babayı unutup tüm kardeşleriniz, kuzenleriniz yeğenleriniz ve eş dostunuzla bir araya gelmeyip sarılmamış sevdiklerinizle bayramlaşmaktansa tatil köylerinde sahillerde güneşlenmeyi tercih etmişseniz..

Sormayın artık samimiyetsizlikte dibe vurup martaval okumayın. O bayramlar sizi değil siz o bayramları terk ettiniz.

Eskiden bayramlarda bir yerlere gidilmez o yerlerden gelinirdi. Bayram tatili kaç gün bir yerlere mi gitsek dediğinizden beri.

Çoluk çocuğunuza istediği her şeyi alıp doyumsuz bir nesil yetiştirdiğinizden beri, o çocuklar bir bayram arefesinde bayramlık ayakkabısıyla yatağa girip heyecandan uyuyamadığını bilmeyecek. Sizin yaşadıklarınızı ve hissettiklerinizi tatmayacak.

Alışveriş torbasıyla sabahın köründe kapınıza çocuklar dayanıp şeker toplama yarışına ve topladıklarını, misafir şekeriyle çocuk şekerini ayrıştırıp, harçlıklarını her aldığı yeni harçlıktan sonra tekrar tekrar saymayacak.

Çünkü artık o bayramlar, içinde büyüdüğünüz yokluğunuzla tek bir çukulatadan aldığınız tadı aldığınız o bayramlar olmayacak. Yakında bayramlar da kalmayacak.

Çünkü artık bayramları, birçoğumuz gibi tatillerde bir selamı bile esirgediğimiz yabancılarla ve alışveriş merkezlerinde geçireceğiz. Sahillerde güneşlenip sosyal ağlarımızdan iyi bayramlar dilemekle yetineceğiz.

İçerisinde büyüdüğümüz yokluklarımızın acısını çıkarmaya yoksulluğumuzla hesaplaşmaya çalışır gibi “ben yaşadım çocuklarım yaşamasın” deyip doyumsuz yetiştirdiğimiz bir nesil, bayramın da kıymetini bilmez şekerin de harçlığın da.

Yokluk bilmeyen o nesil yaşadığı varlığın da kıymetini bilmez, acın halini de görüp empati kurmaz kuramaz.

“Ben yaşadım çocuklarım yaşamasın”

Hayır efendim yaşasın yokluğu da yaşasın varlığı da nasipse bilsin. Kıymet versin. Bir bayram akşamında gıcır gıcır ayakkabısıyla uyanacağı bayram sabahının heyecanıyla uykusuz kalsın.

Her bayram sabahı rahmetli annemin geceden uykusuz kalıp sabaha hazırladığı sütlaç arıyorum. Sabahın altısında elinde torbalarıyla kapımda dikilen ve iyi bayramlar deyip şeker bekleyen çocukları arıyorum.

Eski bayramlar mı ben artık bayramlar nerde bilmiyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?