ESRA HOCA

16-07-2014

Batmanın kentsel sorunlarının, yaşamı olumsuz etkileyecek düzeyde olmasında kurumların tembelliği ve sorumsuzluğu kadar bireylerin yaklaşımı ve duruşu da önemli bir etkendir.

Kentine karşı ne yazık ki çoğunluk, sorumluluk bilinci noktasında istenen düzeyde değildir.

Bireylerin sorumsuzluğu kentin bütün fiziki, kültürel ve sosyal yaşamına (en basiti sokak temizliğine bile) etki ettiğinden Batmanda yaşam grileşiyor, hatta bazen siyahlaşıyor.

Batmanda doğmuş, yaşamı boyunca Batmanda yaşamış ama hiçbir zaman Batmanlı olamamış bireyler yüzünden bu kent bu gün istenen düzeyde değildir.

Ama Batmanda doğmamış, görevi icabı Batmanda yaşayan nice kişi var ki birçok Batmanlıdan daha çok Batmanlı olmuş.

Tabiî ki bir insanın kentine, toplumuna ve doğasına karşı sorumlu olmasında nereli olduğu, adı, kimliği, inancı, rengi, cinsiyeti, mesleği belirleyici bir etken değildir.   

sorumlu insan” olabilmek, tamamen karakterle, vicdanla ve yetişme tarzı ile ilgili bir durumdur.

Bir insanın sorumluluk sahibi olması, olması gereken yani normal bir durumdur.

Anormal durum ise sorumluluk sahibi olamayan kişilerin duruşudur.

Ancak normal ve anormal olarak karşılanan olaylar, duruma göre değişkenlik gösteriyor.

Toplumdaki algı ise doğruya yanlışa bakmadan, çoğunluğun durduğu nokta genelde normal, azınlığın durduğu nokta ise anormal bir durum olarak görülüyor.  

Yaşadığımız kentte o kadar çok sorumsuz var ki sorumluluk sahibi bireylerin gayretleri duruşu kişiyi “anormal” biri olarak görülmesine neden oluyor.

Batman koşullarında “anormal” bize göre ise örnek bir insan olan bir eğitimciden söz etmek istiyoruz.

Aslen İzmirli olan, ancak duyarlılığı ve kenti sahiplenmesi ile rahatlıkla öz be öz Batmanlı diyebileceğimiz bir eğitimcidir “Esra Çayhan

Dürüst, sevecen, şefkatli, cesur, hoşgörülü ve saygılı bir kişiliğe sahip olan Esra hoca 2 yıldır özel bir okulda öğretmenlik yapmaktadır.

Eğitimi için Avrupa ülkelerinde kalmış, İzmir kültürü ve şartlarında büyümüş biri olarak Batmanda göreve başlaması ve yaptığı çalışmalardan anlaşılıyor ki Batmanlı olmasıyla arasına çok zaman girmemiş.

Okulunda örnek bir eğitimci olmasının yanı sıra okul dışındaki insanı sorumluluk, çevre ve doğa bilincinin toplumda gelişmesi, sosyal ve kültürel yaşamın güçlenmesi, Batmanın tanıtımı için sorumluluk sahibi bir insandan beklenen büyük gayret ve özveriyi gösteriyor.

Basın mensupları olarak onu ilk olarak kuşlar için ahşaptan yapılan yuvaları ağaçlara asarken tanıdık, sonrasında da öğrencileri ile birlikte ağaçlandırma çalışmalarında ve daha sonra da müzik, edebiyat, tiyatro toplulukları içerisinde uğraş verdiğini de öğrendik.

Ailesini, dostlarını kafile kafile Batmana davet edip Batmanı tanıtıyor.

Batmana dışarıdan gelen birçok kamu görevlisi gibi Batmanda görev yaparken zorunlu şark hizmetindeymiş gibi günlerini saymakla meşgul değildir.   

Batmanın yaşanabilir bir kent olması mücadelesini veriyor.

Her şeyden ziyade Batmanda yaşamaktan mutlu ve umutlu.

Her Batmanda yaşayan birey kenti için bir “Esra Hoca” kadar katkı sunabilseydi kentsel hiçbir sorunumuz kalmazı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?