EVLATLARINA UYUŞTURUCU BULAN ANNELER

27-01-2020

Bir anne, evladını göz göre göre zehirler mi?
Sağlığı, kimyası bozulsun ister mi?
Ama ne yazık ki uyuşturucunun vardığı nokta itibari ile bunu yapan anneler de varmış.
Farkındayım yazılarımda işlediğim konuları çok dramatize ediyorum bu ara.
Nabza göre ben de yazılarıma şekil veriyorum.
Uyuşturucu meselesine bilimsel verilerle, araştırmalarla, mevzuatlara göre yaklaşsam belki bir satırı bile okunmaz.
O yüzden bu ara yazılarımda bu tür toplumsal meselelerde duygu yoğunluğu daha çok ön planda.
Toplumun başındaki en büyük felaket olan uyuşturucudur yine konumuz.
Öyle bir felaketteki kimi anneler “yeter ki çocuğum eve gelsin daha büyük kötülüklere bulaşmasın” diye, kendi eli ile gidip çocuğuna uyuşturucu alıyormuş.
Camide, kahvede sohbetin konusu uyuşturucu olmuş.
Gazetelerde her gün her gün bir uyuşturucu haberi var.
Bir imam, cemaate uyuşturucunun geldiği aşamayı şu sözlerle anlatıyor:
Yoksul bir ailenin çocuğu, arkadaş ortamında madde bağımlısı oluyor.
Çocuk bazen günlerce eve gelmiyormuş.
Nerede yatar, ne yapar bilinmez?
Bir gün eve gelen çocuğunu anne, eve kapatır.
Aradan bir süre geçer ve çocuk krize girer.
Eline geçirdiği keskin aletlerle vücudunu kesmeye başlar.
Kan revan içinde kalır.
Evladının bu halini gören anne dayanamaz, gidip kendi elleri ile çocuğuna sakinleşmesi için uyuşturucu alır.
Her kiriz saati yaklaştığında nerden bulursa bulsun bir miktar uyuşturucu temin ediyormuş.
Bunun için de tabi her seferinde para gerekiyormuş.
Ancak bu şekilde çocuğunu evde tutabiliyormuş.
Maddi durumu iyi olmayan anne, para bulamadığı zaman da gidip konu komşudan borç alıyormuş.
Bir süre sonra ne paraları ne de borç isteyecek yüzü kalmayan anne bu kez evdeki eşyaları satarak uyuşturucu temini için para toplamaya yoluna başvurmuş.
En son evde para eden bir şey kalmadığında, bakkaldan borç aldıkları salçayı başka bir bakkala yarı fiyatına satarak uyuşturucu parasını temin etmiş. 
Evet, imamın anlattıkları kısaca böyle.
Ne yazık ki şehrimizde uyuşturucuda gelinen nokta bu.
Bu, gerçekten çok korkunç bir tablo.
Kim ki uyuşturucunun bu şekilde yaygın olmasına sebep olduysa, göz yumduysa bu dünyada olmazsa da öbür dünyada elbette hesabını verecektir.
Hiç kimsenin yaptığı kötülük, karşılıksız kalmaz.
Uyuşturucunun bu boyuta gelmesinde elbette herkesin mutlaka bir payı vardır.
Kimisi görevini ihmal ederek veya farklı hesaplarla göz yumarak, kimisi de olup bitenler karşısında tepkisiz ve sessiz kalarak bu suça ortak oldu. 
Araçlarda emniyet kemeri bağlamak kadar bu iş ciddiye alınıp önemsenmedi.
Şehrimizde uyuşturucu ile mücadelede ciddi manada topyekun bir mücadele gereklidir.
Uyuşturucu batağına girenlerin tedavi ve rahabilite edilmeleri gerekir. 
Bir buçuk yıldır Batman Sonsöz Gazetesi olarak bas bas bağırıyoruz.  
“Uyuşturucuya Hayır ve Batman AMATEM istiyor” diye.
Ama kimse bunu ciddiye almıyor.
Kimse, yeteri kadar önlem almıyor.
Önlem almış olsalardı gün anneler çocuklarına uyuşturucu almak için evdeki salçayı satmak zorunda kalmazlardı.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?