Pazar akşamı Batman, tarihi gecelerden birini yaşadı.
Şehrin göz bebeği caddesinde coşku, doruğa ulaştı.
Havai fişekler ve meşalelerle caddeler aydınlandı.
On binler, Galatasaray’ın şampiyonluğunu birlik olup kutladı.
Geçen Pazar günü de maç sonrası benzer gösteriler vardı şehrimizde.
Sarı-Kırmızıya bürünmüştü Batman bir anda.
Galatasaray taraftarları sevinçten ne yapacağını bilemiyordu adeta.
İşlek yollar saatlerce trafiğe kapandı, korna sesleri, sevinç gösterisi için sıkılan silah sesleri, sahura kadar devam etti.
Yıllardır Batman, böylesi bir sevinç ve kutlamaya şehir olmamıştı.
Eminim ki Fenerbahçe ve Beşiktaş da şampiyon olsaydı aynı tablo oluşurdu.
Şampiyon olan Galatasaray olduğu için bu yazıyı GS üzerinden yazıyorum.
GS’nin şampiyonluğunu fırsat bilerek bu şehirde yaşayanların büyük bölümünün ne kadar uzak sevici olduğuna dikkat çekeceğim.
Batmanlı Hemşerilerimiz hep uzağa baktıklarından, uzaktaki gündemle meşguldür.
Yaşadıkları şehrin gerçeği, değerleri ve gündemine karşı da uzak ve ilgisizler.
Söz konusu Batman olunca birlik olup sevinemeyenler, kendine uzak ve ilgisiz meselelerde adeta sarhoş oluyorlar.
O yüzden “keşke Galatasaray kadar Batman’ı da seveydiniz” diyorum.
Bu mazlum, bu mahmur ve bu dertli şehir için de bir gün çılgına dönseydiniz.
Bu şehrin acılarını, dertlerini de hissetseydiniz.
Batman için de bir kez olsa hep beraber “yayaya şaşaşa ….” deseydiniz
O sabaha kadar turladığınız her birinin parası ile birer fabrika kurulacak kadar değerli olan lüks arabalarınızla kentiniz için de bir konvoy oluştursaydınız.
Bir gün olsun sevinç gözyaşlarınızı Batmanınız için de akıtsaydınız.
Teriniz, sesiniz birbirine karışıp hep brlikte “Batmane Batmane lebili güle le lele….” deseydiniz.
Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe’yi takip ettiğiniz kadar yakınınızdaki gelişmeleri de takip etseydiniz.
Kabul edin Batman’ın kaygısını, uzaktaki değerleriniz kadar duymuyorsunuz?
Eminim kabul etmeyeceksiniz.
Etmediğiniz içinde bir türlü Batmanlı olmadınız çoğunuz.
Neredeyse “nerelisiniz diye size” sorduklarında Batmanlı dememek için “ Ben Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaşlıyım “diyeceksiniz.
Yanlışsa şayet, kaçınızın evinde, arabasında, işyerinde popüler futbol takımlarının olduğu gibi Batmanla ilgili bir bayrak, bir çıkarma, bir forma veya bir bayrak vardır.
En son ne zaman Batman’ın başarısı için bir araya geldiniz ve birlikte sevindiniz?
Lig maçlarını izlemek için yaptığınız TV abonelikleri ve maçı izlemek için kahvelere verdiğiniz para miktarı kadar Batman’ın yararına çalışan kurumlarına, takımlarına hiç verdiniz mi?
Ankara’da yaşayan Batmanlı İşadamı Metin Güneş bir süre önce Trabzonspor’a para yardımı yaptığında onu yerden yere vuranlara soruyorum;
Peki, siz bu güne kadar bu şehrin takımlarına, hayırlı STK larına hiç bir katkı sundunuz mu?
İşadamı Güneş’in çok parası var, Trabzonspor’a veriyor,
Siz daha büyüğünü sevginizi, yüreğinizi veriyorsunuz.
Başka takımlar için kendi hatanızı, yanlışınızı niye görmezden geliyorsunuz.
Sonra da kalkıp Batman’a ihanet etti deyip başkasını eleştiriyorsunuz.
Kusura bakmayın ama bu haliniz, düşünceniz ve tutumunuzla İşadamı Güneş’in yaptığı (eğer yanlışsa) sizin yaptıklarınızın onunkinden geri kalan tarafı yok.
Başkasını eleştirmeniz için önce kendiniz Batman’a karşı aidiyet duygusu yaşamalısınız.
Paranızı da sevincinizi de önce şehrinize ayırın sonra artarsa başka alanlara harcayın.
Tümü ile dünyaya kapanın, uzağa bakmayın sadece ve sadece Batman’ı düşünün deme hakkım yok kimseye elbette.
Sadece ve sadece demem o ki bu suskun ve çoğunuzun deyişi ile bu sahipsiz kenti de düşünün kaygısını yaşayın ve sevin birazcık…
