Ramazan dolayısı ile iki haftadır ara verdiğimiz Cumartesi Buluşmalarının saatinde bir değişiklik yaparak gece gerçekleştiriyoruz programımızı.
Konuğumuz son derece saygın ve bilge bir insan olan Dr. Nevzat Mirkan’dı.
Doktorluğunun yanında yaşadıkları ve gördükleri ile aslında canlı bir tarihtir kendisi.
Sadece Batman’da değil, Suriye de, Irak’ta yaşanlarının neyden kaynaklandığını bilen, geçmişi ve geleceği çok iyi analiz eden biri.
Bu nedenle sohbetimiz sadece hekimliği ve yardımseverliği ile sınırlı kalmıyor.
Çok geniş bir yelpazede bir sohbet gerçekleştiriyoruz.
Bir de sohbetimizi, diğer sohbetlerin aksine en kısa sohbet olarak gerçekleşiyor.
Çünkü konuğumuz sorularımıza net bir şekilde ve lafı dolandırmadan cevap veriyor.
“Kim kızarsa kızsın, küserse küssün ben hep gerçekleri söyledim” diyor.
Duruşu, örnek kişiliğinden dolayı onu Batman’da hemen hemen herkes tanıyor.
Dr Nevzat Mirkan isminden çok “Ğalo (Dayı) “lakabı ile Batman’da tanınıyor.
Batman’da herkes onun “Ğalo’su” olmuş. O da kendisini tanıyan herkesin “Ğalo”su olmuş.
Saygıdan sevgiden dolayı asla kimseye ismi ile hitap etmemiş.
Erkeklere “Ğalo,” Kadınlara ise “Ğalti “demiş hep.
O büyük küçük herkese “Ğalo, Ğalti” deyince insanlar da ona saygıdan “Ğalo” demişler.
Yaşam hikâyesini anlatıyor bize söyleşinin başında.
1927 yıllarında başlayan Sason isyanında Suriye’ye göç etmiş ailesi.
Ğalo da Suriye’de doğmuş ve gençlik yıllarını burada geçirmiş.
Kürt bir anne ve babadan doğmuş, Arapça eğitim görmüş, kamu kurumlarında Türkçe dil dışında konuşmanın yasak olduğu dönemde doktorluk yapmış.
Bu yüzden yaşam hikâyesi bir yerde Kürtlerin Ortadoğu’da asırlardır yaşadıkları dramı özetliyor bir bakıma.
Şam Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdikten sonra ailesi ile 1968’lerde Batman’a gelmiş ve mesleğini burada sürdürmüş.
O dönemde sayıları parmakla sayılacak kadar az doktor varmış Batman’da.
Bu yüzden her branşta doktor da yokmuş.
Hastalıklardan ve yetmezliklerden dolayı birçok kişi ölüyormuş.
Özelliklede de çocuklar, teşhis ve tedavisi yapılamayan hastalıklar yüzünden ölüyormuş.
Dr. Mirkan, bu yüzünden daha çok çocuk hastalarla ilgilenmiş.
Ama diğer branşları da ihmal etmemiş.
Mesleğini o kadar severek, içselleştirerek yapmış ki tüm branşlarda uzmanlaşmış adeta.
Mesaiye ve mekâna bakmadan, gece gündüz, sokakta, evde her yerde insanların dertlerine derman olmaya çalışmış.
32 yıllık hekimliği süresince ücretsiz olarak muayene ettiği kişi sayısının, ücretli muayene ettiği kişiden daha fazla olduğunu söyleyince şaşırmıyoruz.
Çünkü zaten onu herkesin Ğalo’su yapan özeliğin de bu olduğunu biliyorduk.
Emekli olmasına rağmen hala da birçok kişi hastalandığında kendisine ücretsiz muayene oluyor.
Ğalo paraya, kariyere ve mevkiye önem vermemiş, hiçbir zaman.
Bir dönem hiç sevmediği siyasete girmiş.
Önce milletvekili adayı olmuş, sonra da Belediye Başkanı adayı olmuş.
“Seçilirsem halkıma sadece sağlık alanında değil genel anlamda dertlerine derman olurum” demiş ancak siyaset içindeki dümenlere yenik düşmüş.
“Siyasete nasıl bakıyorsunuz?” dediğimizde en çok zorlandığı soruyu sorduğumuzun farkına varıyoruz.
Sohbetimizin ilerleyen bölümünde “Siyaseti yapanlar samimiyetle ve dürüstçe bu işi yapsaydı bu kadar insan ölmezdi” diyor.
Doğrusu kısa bir zaman dilimi içerisinde bize çok şey anlattı Dr. Nevzat Mirkan bizlere.
Toplumsal barış gibi bir derdi olanların özelikle söyleşinin tümünü okumalarını tavsiye ederiz.
