GERİSİ LAFI GÜZAF

02-08-2018

“Ben derdimi ve hüznümü sadece Allah’a arz ediyorum” Yusuf Suresi 86. Ayet.

Çünkü biliyorum ki “Allah’tan başka dayandığın her şey senin putundur.” (A. Geylani)

...

İngiliz büyükelçisi Jane Marriot, İngiliz Avam kamerasına sunduğu ‘Arap dünyasında eğitim’ konulu raporunda mezunlar arasındaki farkların korkunç olduğunu vurgulayarak şöyle bir tez atıyor ortaya.

“En zeki öğrenciler tıp ve mühendisliğe gidiyorlar.

İkinci derece mezunlar ise iş idaresi ve iktisat gibi bölümlere giderek birinci derece mezunların yöneticisi oluyorlar.

Üçüncü derece mezunlar ise siyasete yöneliyorlar ve ülkenin siyasetçileri olarak birinci ve ikinci derece mezunlara hükmediyorlar.

Fakat eğitimde tamamen başarısız olanlar ise ordu ve emniyete katılarak siyaset ve iktisata tahakküm ederek, onları mevkilerinden indirip, isterlerse öldürüyorlar.

Gerçekten dehşet verici olansa asla hiçbir okula gitmeyenler parlamentoya seçiliyor, kabile şeyhlerini kullanarak herkesin onlara itaat etmesini sağlıyorlar.”

...

Belki daha önce bunu başka yerde okudunuz ya da duydunuz.

Belki ben de daha önce bundan bahsedip yazdım, hatırlamıyorum.

Bana bunu hatırlatacak bir polemik içinde kalınca size de hatırlatmak sizinle de paylaşmak istedim.

Her ne kadar Büyükelçi bunu Arap dünyası için söylemişse de haksızlık etmemek lazım.

Bu maalesef ki Arap dünyasıyla sınırlı değil, neredeyse bütün Ortadoğu ve hatta geri kalmış bütün dünya ülkeleri için söylemek mümkün.

Onun için boş verin. Üniversite tercihleri yapılıyor. Kim ne okuyacağının kararını vermeye çalışıyor.

Okumayın...

Demeyeceğim tabi ki okuyun, okutun çocuklarınızı ama...

Kendi ahlakıyla çelişmeyecek gençler, nesiller yetiştirin. Başkasının ahlaksızlığını yüzüne ahlak diye maskelemeyecek insanlar yetiştirin.

...

Yeri gelmişken yeni adı YKS olan üniversiteye giriş sınavında umuyorum ki Batman’ın ortalama başarısı artmıştır. Tercihlerin yapılmaya başlandığı şu aralar, gençlere tercihleri konusunda baskı yapılamaması gerektiğini bilmek ve söylemek için eğitim uzmanı olmak gerekmiyor.

Ama buna rağmen çocukları sevmedikleri ama iyi para kazanacakları düşünülen bölümlere yönlendirmek için yine baskı yapılacak.

Bunu yapmaktan ne zaman vazgeçeceğiz?

Ne zaman ki ekonomik kaygılarımız azaldı o zaman baskılarımız da azalır.

Aksi halde birçoğumuz sevmediğimiz bölümlerde eğitim almaya ve çalışmaya devam edip kocaman mutsuz kalabalıklar olarak, hayatın kabalığında boğulup durmaya devam edecek tahammülsüzler olacağız.

En başında dedim ya:

Ben derdimi ve hüznümü sadece Allah’a arz ediyorum…  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?