GİTMİYORUM İŞTE...

10-02-2016

Şöyle son bir kez daha dönüp bakmadan gitmek istiyorum bazen bu kentten.
Sessiz ve sedasız bir şekilde.
Ve kimselere hissettirmeden.
Bunun adı bir kaçış,
Ve yahut belirsizliğe doğru gitmek de olabilir.
Ancak bazen kurtuluştur da çekip gitmek.
Belki onurunu, ruh sağlığını korumaktır da.
Benim gibi birileri ise en çok anlaşılmakta, anlatmakta zorlandığında çekip gitmek ister.
Bazen de yazmak istediğini yazamadığında,
Veya yazmaktan yorgun düştüğünde kaçmayı koyar kafasına.
Evet, yorgun ve umutsuz bir haldeyim bu aralar.
Çünkü çocuklar ölüyor bir anlamsız savaşın orta yerinde
Ve çocukların ağladığı, mutsuz olduğu, öldürüldüğü bir yerde sevinemiyor insan.
Çocukların o masum gözlerine bakamayacak kadar umutsuzum, kederliyim bu aralar.
Bütün dertleri, kederleri bir bavula koyup dipsiz bir kuyuya atıp gidebilirim her an.
Bütün bu yaşananlardan kaçmak, bir daha hatırlamamak üzere bir gidiş planı var kafamda.
Çok uzaklara gidip bir daha dönmemek üzere…
Biliyorum bu sıralar bunu düşünen çok kişi var benim gibi tabi.
Herkesten,  her şeyden, her yerden uzak bir yerlere gitmeye ne de çok ihtiyacım var.
Bu kadar yaşanan acı ve karamsarlık içerisinde yaşamak elbette zordur.
Biliyorum bizim bu acıları yaşamamıza sebep olanların tam da yapmak istediği budur.
O yüzden gidenlerden olmayacağım.
İnadına gitmeyeceğim işte
Çünkü çekip gitmek, yükü beni anlayanlara devretmektir.   
Bu yüzden geçmişe ve geleceğe sadık kalmak adına kalıyorum.
İrademizi teslim almak isteyip bunu başaramayanların inadına,
Küçük hesaplar peşinde koşanlara,
Dedikoducu ve ispiyonculara,
Bireysel çıkarları için her renge girenlere,
Vurdumduymazlara,
Sahte dost ve yalancılara,
Ve bütün acılara, kederlere ve her türlü baskılara rest çekerek kalıyorum.
Çünkü insanca yaşama mücadelesine başlarken bir şartım vardı çünkü “asla pes etmek gitmek yok” demiştim. 
Evet, pes etmek, kaçmak gitmek yok.
Taaaa ki çocuklar, gülene ve öldürmeyene kadar.
Taaa ki zülüm ve kötülükler yok olup gidene kadar.
Sonrası Allah kerim’dir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?