Batman Sonsöz Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hatice Türkan ve takipçilerim, eminim yazının başlığını görür görmez benim yine Hatice Türkan’ı hedef aldığım hissine kapılmışlardır.
Ama takdir edersiniz ki bu dünyadaki her Hatice, Hatice Türkan değildir.
Gerçi Hatice Türkan’ın elinde olsa ismini tesciller ve hiç kimseye “Hatice” isminin verilmesine izin vermezdi herhalde.
Allah’tan böyle bir yetki ve güç yok elinde!
Eminim ki zirve yapan egoları ile bu yasağı dünya genelinde uygulardı.
Neyse konuyu fazla dağıtmadan konumuz dönelim;
Yazımın, direk olarak “Hatice Türkan’ı” hedef alan bir yazı olmadığını peşinen söyleyeyim.
Ama dolaylı olarak yine yazımın birkaç yerinde kendisine göndermelerim olacak elbette.
Çünkü ismi Hatice olanların birçok ortak yönü olduğundan ötürü mecburen göndermelerde bulunuyorum.
Şunu öncelikle belirteyim;
Beni bu yazıyı yazmaya mecbur eden de en az Hatice Türkan kadar inatçı biriydi.
Bu sayede şunu da öğrendim;
Tüm Haticeler inatçıymış.
Yazıma konu olan Hatice’nin kim olduğundan biraz söz edeyim;
Lise son sınıf öğrencisidir, çalıştığım yerde haftanın üç günü staj yapmaktadır.
Gazetedeki yazılarımı ara sıra okuyor ve beğendiğini söylüyor.
Çağın gençleri gibi geleceğe dair çok büyük hedef ve planları yok.
Stajyerlik eğitiminde de çok büyük bir beklenti içinde değil.
Zorunluluktan ötürü staj yaptığı kanısındayım.
Her genç gibi o da genelde zamanının çoğunu telefon ve bilgisayar ekranlarının karşısında geçiriyor.
Fırsat buldukça kendisi ile sohbet ediyoruz.
Bir sohbet arasında doğum günü tarihini söyledi.
Özelikle hayatımıza hiçbir anlam katmadığına inandığım doğum günü gibi sosyal mevzulara bu güne kadar hiç zaman ayırmamış biri olarak duymazlıktan geldim.
Ancak inatçı Hatice, doğum günü yaklaştıkça bir daha, bir daha doğum gününün olduğunu hatırlattı.
Kendisine bu güne kadar doğum günümün farkına varmadığımı, kutlamadığımı ve hiç bir zaman doğum günü için hediye alıp vermediğimi nazikçe söyledim.
Ama yine de Hatice, doğum günü kutlamasına beni de katmakta ısrar ederek “o zaman doğum günüm ile ilgili o şiirimsi yazılarından birini yazar mısın?” teklifinde bulundu.
Bu masum isteği ile genç kardeşim Hatice, benim bütün prensiplerimi yerle bir etti.
Daha çocukluk çağında, umutları çalınmış bir genç kızın üzülmesine gönlüm elvermezdi.
Bu nedenle gazetecilik yaşamım da sipariş üzerine ilk yazımı da yazmış oldum böylece.
Yaşamın hiçbir özel güne sığdırılmasını doğru bulmayan biri olarak Stajyer Hatice Bozan’a bu yazımı doğum günü hediyesi olarak ithaf ediyorum.
Hatice’nin isteğini yerine getirdikten sonra benim de öncelikle kendisinden ve yaşıtı olan gençlerden birkaç isteğim olacak.
Kardeşim Hatice;
Gönül isterdi ki günümüz gençliği ile ilgili çok güzel tespitlerde bulunayım.
Ancak ne yazık ki günümüz gençliği, umut vaat etmiyor.
Hiçbir derdi ve gayesi olmayan, iddialı olmayan bir gençlik ile karşı karşıyayız.
Modernizm ve Kapitalizm, tüm değerlerin içini boşattığı gibi gençliğin ruh halini ve yaşamını da anlamsızlaştırmış.
Bu nedenle gençliğin hal ve vaziyeti şahsen beni üzüyor ve endişelendiriyor.
Arzuladığım ve hayal ettiğim gençlik; dinamizm, yenilenme ve gelecektir.
Ancak gençlik, sorumluluğunun farkında değil.
Yani yaşama fark katıp yön vermede rolünü tam olarak oynamıyor.
Gençlik yaşının sağladığı fırsatlar, bir bir heba ediliyor.
Oysa sizden beklenen toplumsal gerçekler doğrultusunda yaşamın her alanında yetki ve sorumluluk sahibi olmanızdır.
Düşünmeli, tasarlamalı, üretmeli ve yaşama dokunmalısınız.
Kendinizi devamlı geliştirip bilgi ve yetenekle donatmalı, çevrenize duyarsız kalmayıp katkı sağlamalısınız.
İnançlı, idealist ve dirençli bireyler olmalısınız.
Bağımlılık yaratan her türlü alışkanlık ve uğraşılardan uzak durup, özünüzün, ailenizin içinde yaşadığınız toplumun gururu olacak bir karaktere sahip olmalısınız.
Başkasına benzemeye çalışmayıp, her zaman kendiniz olmayı başarmalısınız.
Kendiniz, aileniz ve çevrenizle barışık bir ruh haliyle, ne olursa olsun hakikatten ve doğru yoldan şaşmayın.
Bu duygu ve düşüncelerle doğum gününü kutlar, sağlıklı, mutlu ve topumla faydalı, onurlu bir eksende yaşmanın yol almasını dilerim.
