“HAYAT ÇEKİLMEYE DEĞER”

20-08-2017

Yaklaşık 6 yıldır kurduğumuz fotoğraf derneği Pan Amatör Fotoğraf Sanatçıları Derneği olarak Kültür ve Turizm Bakanlığının da desteklediği “Hayat Çekilmeye Değer” adlı projemiz kapsamında gençlere temel fotoğraf eğitimi atölyelerimiz devam ediyor.

Bu proje sayesinde fotoğraf meraklısı ve tutkunu gençlere ulaşıp beraber bir şeyler üretmek, bu kentin görsel belleğine ufacık da olsa bir katkıda bulunmak benimle birlikte tüm arkadaşlarımın en büyük motivasyonudur.

İki aya yakındır yürüttüğümüz proje kapsamında önce katılımcılarımızla birlikte teorik eğitimin yanı sıra uygulama gezileri de düzenliyoruz. Bazen Batman’da TP sitesinin botanik bahçesinde bazen Hasankeyf bazen de çeşitli köylere yaptığımız gezilerle hem fotoğraf anlamında bir üretimde bulunmanın hem de şehrin beton sıcağı ve gürültüsünden uzaklaşıp köy havası almak köylünün yalınkat insan serinliğinde ikram ettikleriyle dinlenmek her şeye değer.

En son yine proje kapsamındaki bir sınıfımızla birlikte Hasankeyf, Kırkat Gölü ve Gercüş’e bağlı Kırkate köyüne ziyarette bulunduk. Öncelikle şunu söylemliyim ki bu köye ne zaman gitsek bizi köyün sokaklarında meydanında fotoğraf çekerken gören her bir köylü çaya davet eder ekmeğini peynirini bizimle paylaşır olmalı bir ayran içirmeden bir su vermeden geçip gitmemize izin vermez. Anlayacağınız misafirperverliğin en güçlü en canlı halidir izler ve yaşarız.

Fotoğraf öğrencilerimizi toplayıp da kendi hususi araçlarımızla yola çıktığımızda havanın sıcaklığı bizi biraz bezdirse de Hasankeyf’te köprünün başında seyir terasında Hasankeyf’e nazır içtiğimiz çay bile çıkıp o yolu gitmeye değerdi.

Hasankeyf’te çayımızı içip devam ettik, Gercüş ilçe sınırlarındaki Kırkat gölüne vardığımızda daha önceden yapımına başlandığını duyup okuduğum mesire alanının inşaatına tanık olduk. Batmanlıların kullanımı için biraz uzak da olsa böylesi bir çalışmanın yapılıyor olması bizleri sevindirdi. En azından Kırkat gölünün bu şekilde değerlendirilebilmesi biraz Batmanlılar daha çok da Gercüşlüler için önemli bir hizmettir diye düşünüyorum.

Göl kıyısında arkadaşlarla fotoğraf konusunda teori derslerini yaptığımız konuların uygulamasını yaptıktan sonra yolumuza devam ettik. Araçlarımızla Kırkat köyüne tırmanmaya başladık. Köye varıp da araçlarımızdan indiğimizde köylünün bizi güler yüzle karşılayıp çay davetine çağırması belki de fotoğraf öğrencilerime gösterebileceğim bütün uygulamalardan daha önemliydi. Özellikle gençlerin buna tanık olması bunu yaşaması bugün ya da gelecekte hayata bakış açılarının en ufak bir negatif unsurunu silmesi, insan sıcaklığını bir yabancının gözlerinde görmesi onlara öğretip gösterebileceklerimin hepsinden daha önemliydi.

Çocuklar dedeler, anneler, nineler vs hepsi birbirinden güzel onca insan kentin telaşına bulaşmamış ve şehrin dumanında kaybolmamış tebessümleriyle bizi öyle güzel karşılayıp hikâyelerine kadar heybelerinde ne varsa bizimle paylaşmaları herşeye bedeldi.

Hele ki biz yiyip bitirdikçe kavun doğramaya devam eden üzüm getiren, ekmek yetiştiren İbrahim, eşi annesi, kardeşleriyle birlikte bize projemizin adı olan sloganımızın canlı örneği olduğunu gösterdi.

Tüm ailenle sen çok yaşa İbrahim.

En güzel dersi sen verdin bana ve öğrencilerime bize “Hayat Çekilmeye Değer” olduğunu sen öğrettin en güzel sen gösterdin.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?